Türkiye'de her yıl 17 Nisan, "Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü" olarak anılıyor. Bu özel gün, 2012 yılında Gaziantep Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'nde görevi başında hasta yakını tarafından öldürülen genç doktor Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümüne denk geliyor.
Aradan geçen 12 yıla rağmen, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet vakaları hız kesmeden devam ediyor. 2024 yılında Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, Türkiye genelinde sağlık çalışanlarına yönelik bildirilen şiddet vakası sayısı 13.000’in üzerindeydi.
Türkiye Genelinde Anma ve Protestolar
Türk Tabipleri Birliği (TTB), İstanbul Tabip Odası ve birçok sağlık sendikası bugün yurt genelinde anma törenleri ve basın açıklamaları düzenliyor. İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır gibi birçok şehirde sağlık emekçileri, sağlıkta şiddete karşı önlem alınması için çağrıda bulundu.
TTB Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Sağlıkta şiddet bireysel değil sistematik bir sorundur. Güvenli ve şiddetsiz bir çalışma ortamı, her sağlık çalışanının en temel hakkıdır.”
Şiddete Karşı Yasal Düzenlemeler Yetersiz Mi?
2014’te çıkarılan “Sağlıkta Şiddet Yasası”na rağmen, şiddet olaylarının artarak devam etmesi, yasa uygulamalarının caydırıcılıktan uzak olduğu yönünde eleştirileri beraberinde getiriyor.
Sağlık emekçileri, şiddet uygulayanlara yönelik hapis cezalarının ertelenmemesini, önleyici güvenlik önlemlerinin artırılmasını ve tüm kamu kurumlarında "beyaz kod" uygulamasının güçlendirilmesini talep ediyor.
Hasta Yakınları ve Sağlık Sistemi Gerilimi
Uzmanlar, sağlıkta şiddetin sadece bireysel bir tepki değil, sağlık sisteminin eksikliği, personel yetersizliği ve hasta yoğunluğu nedeniyle artan stresin bir yansıması olduğuna dikkat çekiyor. Hekimlere ve sağlık çalışanlarına duyulan güvenin zedelenmesi, iletişim sorunları ve artan iş yükü, şiddetin zemininin genişlemesine yol açıyor.
Sağlıkta Şiddet Toplumsal Bir Yaradır
Dr. Ersin Arslan’ın anısını yaşatan bu günde sağlık çalışanları, şiddetin normalleşmesine karşı bir duruş sergiliyor. “Sağlıkta şiddet kader değildir” mottosuyla sürdürülen mücadele, yalnızca sağlıkçılara değil, sağlık hakkına saygı duyan herkese bir çağrıdır.
Yorumlar
Kalan Karakter: