Donald Trump'ın ikinci başkanlık döneminde, ABD'nin Avrupa Birliği'ne yönelik ticaret politikaları sertleşti. Çelik ve alüminyum ürünlerine uygulanan tarifelerin artırılması ve otomobil ithalatına getirilen ek vergiler, AB ekonomisinde endişelere yol açtı. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, bu adımları "serbest ticaret ilkelerine aykırı" olarak nitelendirdi ve karşı önlemlerin değerlendirildiğini belirtti.
Brüksel'den misilleme sinyalleri
AB, ABD'nin uyguladığı tarifelere karşılık olarak dijital hizmetler vergisi ve diğer sektörlerde ek vergiler getirmeyi planlıyor. Ayrıca, AB'nin "antikoersiyon" aracı kapsamında, ABD'nin baskılarına karşı daha sert önlemler alınabileceği ifade ediliyor. Von der Leyen, "Avrupa artık tamamen uyandı" diyerek, AB'nin savunma kapasitesini inşa etmek ve rekabet gücünü artırmak için 800 milyar avroluk yatırım planladığını açıkladı.
Münih Güvenlik Konferansı'nda gerilimli anlar
Şubat ayında düzenlenen Münih Güvenlik Konferansı'nda, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'ın Avrupa'yı "içeriden gelen tehditlerle" suçlaması, AB liderleri arasında tepkiyle karşılandı. Vance'ın, Avrupa'nın temel değerlerinden uzaklaştığını iddia etmesi, transatlantik ilişkilerdeki kırılmanın bir göstergesi olarak değerlendirildi.
AB, yeni stratejik ortaklıklar arayışında
ABD ile yaşanan gerilim, AB'yi alternatif stratejik ortaklıklar kurmaya yöneltti. Avrupa Komisyonu, dijital diplomasi girişimi kapsamında Hindistan ve Singapur gibi ülkelerle iş birliğini artırmayı hedefliyor. Ayrıca, AB'nin dijital yasalarına yönelik ABD'den gelen eleştiriler, Brüksel'in kendi dijital egemenliğini güçlendirme çabalarını hızlandırdı.
Sonuç: Transatlantik ilişkilerde belirsizlik
ABD ve AB arasındaki ilişkiler, Trump yönetiminin politikaları nedeniyle belirsizlik içinde. AB, kendi savunma ve ekonomik stratejilerini güçlendirerek, ABD'ye olan bağımlılığını azaltma yönünde adımlar atıyor. Ancak, transatlantik ilişkilerin geleceği, taraflar arasındaki müzakerelerin sonucuna bağlı olacak.
Yorumlar
Kalan Karakter: