İstanbul’un Büyükçekmece ilçesinde 11 Haziran gecesi saat 02:33’te meydana gelen 3,5 büyüklüğündeki deprem, şehirde hafif şekilde hissedildi. Ancak, bazı mobil deprem bildirim uygulamalarının depremin büyüklüğünü yanlışlıkla 4,7 olarak bildirmesi, vatandaşlar arasında paniğe yol açtı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), bu tür uygulamaların yanıltıcı bilgilerle korku yaydığını belirterek, yalnızca resmi kaynaklardan gelen verilere güvenilmesi gerektiğini vurguladı. İstanbul, 23 Nisan’da Silivri açıklarında yaşanan 6,2 büyüklüğündeki depremin artçı sarsıntılarıyla hâlâ diken üstünde.
AFAD, Türkiye genelinde 1.200’den fazla deprem gözlem istasyonuyla 7/24 yer hareketlerini izlediğini ve en güvenilir verileri kamuoyuyla paylaştığını duyurdu. Büyükçekmece’deki depremin ardından sosyal medyada yayılan yanlış bilgiler, halkı tedirgin ederken, uzmanlar artçı sarsıntıların bir süre daha devam edebileceğini belirtiyor.
Büyükçekmece Depremi ve Artçı Sarsıntılar
11 Haziran’ı 12 Haziran’a bağlayan gece, saat 02:33’te, Marmara Denizi’nde, Büyükçekmece açıklarında 3,5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. AFAD verilerine göre, sarsıntı 8,36 kilometre derinlikte gerçekleşti ve İstanbul’un özellikle batı ilçelerinde hafif şekilde hissedildi. Deprem, herhangi bir can veya mal kaybına yol açmadı, ancak gece saatlerinde vatandaşları uykudan uyandırarak tedirginlik yarattı. Uzmanlar, bu depremin, 23 Nisan’da Silivri açıklarında 6,2 büyüklüğünde yaşanan depremin artçı sarsıntılarından biri olduğunu değerlendiriyor. AFAD, Nisan depreminden bu yana 450’den fazla artçı sarsıntı kaydedildiğini, en büyüğünün 5,9 büyüklüğünde olduğunu bildirdi. Sismologlar, Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun (NAFZ) Marmara segmentinde biriken gerilimin artçıları tetiklediğini, bu tür sarsıntıların birkaç ay sürebileceğini belirtiyor. İstanbul’un deprem riski, vatandaşların bu tür olaylara hassasiyetini artırıyor.
Yanıltıcı Deprem Uygulamaları Paniğe Yol Açtı
Büyükçekmece depremi sonrası, bazı mobil deprem bildirim uygulamaları, sarsıntının büyüklüğünü yanlışlıkla 4,7 olarak duyurdu. Gece yarısı çalan bildirim alarmları, binlerce İstanbulluyu uykudan kaldırdı ve sosyal medyada panik dalgası yarattı. Söz konusu uygulamalar, genellikle doğrulanmamış ilk verileri paylaşarak hızlı bildirim yapmayı hedefliyor, ancak bu durum hatalı bilgilerin yayılmasına neden oluyor. NTV’nin haberine göre, yanlış bildirimler özellikle Nisan’daki 6,2’lik depremden sonra bu tür uygulamaların kullanımının yaygınlaşmasıyla daha sık görülüyor. Kullanıcılar, sosyal medyada “Telefonum 4,7 dedi, panikledik” gibi paylaşımlar yaparken, bazıları uygulamaların güvenilirliğini sorguladı. AFAD, bu tür uygulamaların vatandaşları korku ve paniğe sevk ettiğini, resmi olmayan verilerin dezenformasyona yol açtığını vurguladı. İstanbul’un 16 milyonluk nüfusu ve deprem beklentisi, bu tür yanlış bilgilerin etkisini katlıyor.
AFAD’ın Uyarısı ve Resmi Veri Çağrısı
AFAD, 12 Haziran’da yaptığı açıklamayla, deprem bildirim uygulamalarına karşı net bir uyarı yayınladı. Kurum, Türkiye’de deprem gözlem istasyonu kurma, işletme ve veri açıklama yetkisinin yalnızca AFAD’a ait olduğunu belirtti. Ülke genelinde 1.200’den fazla istasyonla yer hareketlerini 7/24 izlediklerini ifade eden AFAD, depremleri kaydedip analiz ederek en güvenilir bilgileri kamuoyuyla paylaştığını duyurdu. Açıklamada, “Vatandaşlarımızın yetkili kurumların açıklamalarını dikkate almalarını, dezenformasyon içerikli haberlere ve paylaşımlara itibar etmemelerini önemle hatırlatıyoruz” denildi. AFAD, Nisan depreminden bu yana halkı sakin olmaya ve paniğe kapılmamaya çağırıyor. Uzmanlar, yanlış bildirimlerin psikolojik baskıyı artırdığını, özellikle İstanbul gibi yüksek riskli bir şehirde bu durumun toplumsal paniği körükleyebileceğini belirtiyor. AFAD, vatandaşları resmi web sitesi (deprem.afad.gov.tr) ve sosyal medya hesapları üzerinden güncel bilgilere ulaşmaya davet etti.
Yorumlar
Kalan Karakter: