İsrail’in 13 Haziran Cuma sabaha karşı İran’a düzenlediği “Yükselen Aslan” operasyonu, Ortadoğu’da gerilimi tırmandırırken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den sert bir tepki geldi. Bahçeli, yazılı açıklamasında, İsrail’in İran’ın nükleer tesisleri, askeri üsleri ve sivil hedefleri vurarak 50’den fazla kişinin ölümüne neden olan saldırısını “vandal ve kanlı bir terör saldırısı” olarak niteledi. İran Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami ve 6 nükleer bilim insanının öldüğü doğrulansa da, Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri’nin hayatta olduğu belirtildi. Bahçeli, saldırının zamanlamasının, Umman’da planlanan nükleer müzakereler öncesi gerçekleşmesinin tesadüf olmadığını ve İsrail’in asıl hedefinin Türkiye olduğunu savundu.
Bahçeli, İsrail’in Gazze’deki soykırım politikalarını hatırlatarak, Filistin, Yemen, Suriye, Irak ve Lübnan’a yönelik saldırılarının bölgeyi istikrarsızlığa sürüklediğini ifade etti. “İsrail’in terörist yönetimi, terörsüz Türkiye hedefini baltalamak için her fırsattan istifade ediyor. Nihai hedef Türkiye’dir,” diyen Bahçeli, uluslararası toplumun İsrail’e karşı askeri, ekonomik ve stratejik önlemler alması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin çevresinin “ateşle çevrildiğini” belirten MHP lideri, milli birlik çağrısı yaptı ve diplomasinin etkisiz kaldığını öne sürdü. İşte Bahçeli’nin açıklamasının detayları ve bölgesel yansımaları.
Bahçeli’nin açıklaması ve Türkiye uyarısı
Devlet Bahçeli, İsrail’in İran’a yönelik saldırısını, Türkiye’ye verilmiş sinsi bir mesaj olarak değerlendirdi. Habertürk’ün aktardığı yazılı açıklamasında, “Birbirine eklemlenerek güçlenen kriz ve kaos sarmalında nihai hedef Türkiye’dir. İran’a yapılan operasyon, Türkiye Yüzyılı’na mühür vuracak hedeflere ve terörsüz geleceğe karşı dolaylı bir tepkidir,” ifadelerine yer verdi. Bahçeli, İsrail’in Gazze’de işlediği savaş suçlarını hatırlatarak, Netanyahu’nun iç politikadaki sıkışmışlığını ve seçim korkusunu saldırganlıkla örtmeye çalıştığını savundu. “Netanyahu, atılması gereken bir safradır,” diyerek İsrail liderini sert şekilde eleştirdi ve uluslararası hukukun devre dışı bırakıldığını belirtti.
Saldırının zamanlaması ve diplomatik boyutu
Bahçeli, İsrail’in saldırısının, 15 Haziran’da Umman’da yapılması planlanan İran nükleer müzakereleri öncesi gerçekleşmesini, “başka hesapların varlığına delalet” olarak yorumladı. İran’ın Natanz Nükleer Tesisi’nde ciddi hasar meydana geldiği, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) tarafından doğrulandı, ancak Buşehr santralinin hedef alınmadığı ve radyasyon sızıntısı olmadığı bildirildi. Bahçeli, bu zamanlamanın, İsrail’in diplomatik çabaları sabote etme niyetini gösterdiğini öne sürdü. İran’ın 100’den fazla İHA ile misilleme yapması ve Kum’daki Cemkeran Camii’ne “intikam bayrağı” çekmesi, gerilimin tırmanacağını gösteriyor. Bahçeli, bu kaosun Türkiye’yi hedef aldığını vurguladı.
Türkiye’nin pozisyonu ve çağrılar
Bahçeli, Türkiye’nin milli birlik ve dayanışma ile İsrail’in “Siyonist ve emperyalist” tuzaklarına karşı duracağını ifade etti. “İsrail’in durdurulması, milli güvenliğimiz ve bölge barışı için tarihi bir sorumluluktur,” diyerek, MHP’nin İsrail’e karşı güç kullanımı dahil önleyici tedbirler alınması gerektiğini savundu. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, saldırıyı “uluslararası hukuku ihlal eden bir provokasyon” olarak kınarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran’ın yanında olduklarını belirtti. Bahçeli, ABD’yi “tarihin doğru yerinde” durmaya çağırarak, 14 Haziran’da ABD’deki protestoları örnek gösterip küresel istikrarsızlığa dikkat çekti. Türkiye’nin, bölgedeki ateşi söndürmek için diplomasi ve caydırıcılık arasında denge kurması gerektiği mesajını verdi.
Yorumlar
Kalan Karakter: