Çin'den yola çıktı... Jeostratejik atılım! Türkiye, küresel lojistiğin merkezine ray döşüyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Çin’in Çongçing ve Çengdu şehirlerinden Türkiye’ye düzenli tren seferlerinin başladığını duyurdu. İlk iki yük treni, 9 Temmuz’da Türkiye’ye doğru yola çıktı ve bu adım, Orta Koridor’da kesintisiz yük taşımacılığını resmen başlattı. Trenler, Çin’den yaklaşık 3 bin 500 kilometre yol kat ederek Orta Asya, Hazar geçişi ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşacak. Yılda 1000 tren hedefiyle Türkiye’nin Avrupa-Çin arasında lojistik merkez haline gelmesi planlanıyor. Bakan Uraloğlu, bu gelişmenin Türkiye’nin jeostratejik rolünü güçlendirdiğini vurguladı. İşte detaylar.

Yeni dönem ve trenlerin güzergahı

Uraloğlu’nun yazılı açıklamasına göre, Çin’den hareket eden ilk iki yük treni her biri 2 bin ton yük taşıyor ve şu an Kazakistan sınırını geçti. Trenler, Orta Asya üzerinden Hazar Denizi’ni aşarak Türkiye’ye ulaşacak ve buradan Avrupa’ya yönlenecek. Yaklaşık 15-18 gün süren bu yolculuk, deniz yoluna kıyasla daha hızlı bir alternatif sunuyor. Pasifik Eurasia ile Çin Devlet Demiryolları arasındaki Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu’nda imzalanan işbirliği, bu seferlerin temelini oluşturdu. Uraloğlu, bu adımın Türkiye’yi Avrupa-Asya lojistik zincirinin merkezi haline getirdiğini belirtti.

Türkiye’nin lojistik vizyonu ve altyapı

Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin son 23 yılda ulaştırma altyapısına yaklaşık 300 milyar dolarlık yatırım yaptığını ve demiryolu ağını 13 bin 919 kilometreye ulaştırdığını ifade etti. Bu altyapı, Orta Koridor’un işlerliğini sağlayarak Türkiye’yi küresel taşımacılıkta kesintisiz bir geçiş noktası yapıyor. Uraloğlu, “Yılda 1000 tren hedefiyle Avrupa ve Çin arasında kesintisiz bir lojistik akış sağlanması amaçlanıyor” dedi. Bu süreç, sadece lojistik değil, aynı zamanda Türkiye’nin jeostratejik güven adası rolünü pekiştiriyor. Kriz dönemlerinde tedarik zincirini ayakta tutma kapasitesi de bu vizyonun bir parçası.

Orta Koridor’un geleceği ve Kalkınma Yolu

Orta Koridor, yalnızca yük taşımacılığıyla sınırlı kalmayıp enerji ve dijital hatlar açısından da önem taşıyor. Uraloğlu, Kalkınma Yolu Projesi’nin devreye girmesiyle Çin ve güzergah üzerindeki Asya-Avrupa ülkeleriyle işbirliklerinin güçleneceğini belirtti. Bu proje, Türkiye’nin lojistik süper güç olma hedefini desteklerken, ticaret hacmini artırmayı ve bölgesel istikrarı sağlamayı amaçlıyor. Orta Koridor’un kapasitesinin artmasıyla, Türkiye’nin küresel ticaretteki konumu daha da sağlamlaşacak.