Bu organizasyonda hem insan hakları alanında Türkiye’nin duruşu hem de Şule Yüksel Şenler ile Malcolm X gibi isimlerin mirası ön plana çıkarıldı. Konferans, katılımcıların insan hakları konusundaki mücadeleye dair farkındalık kazanmalarını hedefliyor. Erdoğan’ın konuşmasında özellikle gençlerin tarihte yaşanan zorlukları ve insan hakları mücadelelerini öğrenmesinin önemine dikkat çektiği görüldü.
Açılışta verilen mesajlarda, dünyanın farklı bölgelerinde yaşanan krizlere ve mağduriyetlere dikkat çekildi. Filistin’den Sudan’a, Somali’den pek çok ülkeye kadar devam eden insan hakları ihlalleri gündeme getirildi. Konuşmada ayrıca, baskı ve ayrımcılığa karşı ses çıkarmak ve dayanışma göstermek, Türkiye’nin dış politika yaklaşımının ayrılmaz bir parçası olarak yansıtıldı.
Erdoğan’ın Konuşmasının Ana Hatları
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ilk bölümünde insan hakları konusunda alınan mesafenin önemini vurguladı. Şule Yüksel Şenler ve Malcolm X gibi simge isimlerden örnekler vererek, onların adalet ve hakikat yolundaki mücadelelerini gençlere aktardı. Erdoğan, konferans sırasında insan haklarına yönelik yapılan etkinliklerin gençler için ilham kaynağı olmakla birlikte, geçmişte yaşanmış baskıların da görünür kılınmasına yardımcı olduğunu söyledi.
Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
"Kelime anlamı itibariyle Şule, ışık alev parıltı demektir. 6 yıl önce dualar ile ebediyete uğurladığımız Şule Yüksel Şenler, adalet ve hakikat ışığının Türkiye'deki en güçlü yansımalarından biri olmuştur. Şahsımın ve değerli eşimin hayatında özel yeri olan Şule ablamız konferansları ile röportajları ile, kalemi ile bizlere güçlü miras bırakmıştır. Kılık kıyafet özgürlüğünün tam anlamıyla sağlandığı bir ülke için fedakarca çalışmıştır. Bugün bize özgürlüklerden dem vuran faşist odakların radarına girmiştir, kara listelere adı büyük harflerle yazılmıştır. Defalarca tehdit edilmiş, evi kundaklanmış ama taviz vermemiş, fikrin surlarına iman ve mücadelenin sancağını dikmişti.
Malcom X henüz çocukken ırkçı ve ayrımcı sistemin mağduru olmuştu. Henüz çocukken evleri kundaklanmış, babasını ırkçı bir cinayete kurban vermişti. Irkçılık ve ayrımcılığa karşı isyan bayrağını açan Malcom X de aynı yollardan geçmiş ve canı pahasına mücadele etmiştir. Yalnızca ten renginden dolayı dışlanan siyahilerin yükselen sesi olmuştur. O da birilerini rahatsız etmiş ve birilerinin öfkesini üzerine çekmiş, onun da evi kundaklanmış, defalarca hedef alınmış ve 40 yaşında menfur bir suikast ile hayatını kaybetmiştir.
Zulüm, baskı ve ayrımcılık olduğu sürece buna direnenler de olacaktır. Yarım asrı bulan siyaset hayatımızda bize olan teveccühü boşa çıkarmadık emanete halel getirmedik. Başta baş örtüsü yasakları olmak üzere en zorlu engelleri, en çetin badireleri aşmayı başardık. Bundan sonra da kimseden korkmadan, asla geri adım atmadan hakkı savunacağız."
İnsan Hakları ve Özgürlük Vurgusu
Programda, vakıfların Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptığı yeni protokollerle 81 ilde okul kütüphaneleri ve deprem şehirlerinde çeşitli eğitim atölyeleri kurulacağı bilgisi paylaşıldı. Cumhurbaşkanı, eğitimin ailede başladığını ve bu açıdan kadınların ve annelerin kritik rolünü öne çıkardı. Ayrıca, Şule Yüksel Şenler’in başörtüsü özgürlüğü konusundaki mücadelesinden ve Malcolm X’in ırkçılığa karşı direnişinden bahsederek, zulme karşı her koşulda hakkı savunmanın gerekliliğini vurguladı.
Türkiye’nin Uluslararası Mesajı
Etkinlikte, Türkiye’nin uluslararası arenada insan hakları ve adalet arayışında istikrarlı bir politik çizgi izlediği dile getirildi. Erdoğan, konuşmasında savaş ve krizlerden etkilenen çeşitli ülkelerde, özellikle Filistin gibi coğrafyalarda, Türkiye'nin dayanışma mesajı verdiğini belirtti. Zulüm ve baskı sürdükçe, bu tür durumlara karşı ses çıkarmaktan geri durulmayacağı ifade edildi. Türkiye’nin insan hakları hassasiyetinin hem içeride hem de dışarıda sürdürüleceği vurgulandı
Yorumlar
Kalan Karakter: