Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti, 25 Temmuz’da PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere İmralı Adası’na hareket etti. TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, Mardin Milletvekili Mithat Sancar ve Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Özgür Erol’un yer aldığı heyet, barış sürecinin yeni bir aşamasını değerlendirmek için bir araya geldi. Görüşmenin, PKK’nın silah bırakma kararından sonra bölgedeki demokratik dönüşüm sürecini şekillendirmesi bekleniyor. DEM Parti’nin, görüşme sonrası kamuoyuna ayrıntılı bir açıklama yapacağı belirtiliyor. Bu buluşma, Türkiye’nin barış ve demokrasi yolunda attığı adımları güçlendirme potansiyeli taşıyor.
Barış Sürecinde Yeni Bir Adım
DEM Parti heyeti, İmralı’da Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmelerle barış sürecinde önemli bir rol oynuyor. Süreç, 28 Aralık 2024’te başlayan ilk görüşmeyle hız kazandı ve Öcalan’ın 27 Şubat’taki “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile tarihi bir dönemece ulaştı. Bu çağrı, PKK’nın 5-7 Mayıs’ta toplanan 12. Kongresi’nde örgütün feshedilmesi ve silahlı mücadelenin sona ermesi kararını tetikledi. 11 Temmuz’da Süleymaniye’de düzenlenen silah bırakma töreni, sürecin somut bir sonucu olarak kayıtlara geçti. Bugünkü görüşme, bu adımların devamı niteliğinde ve demokratik siyasetin güçlendirilmesi için kritik bir önem taşıyor.
Heyetin Gündemi ve Talepler
İmralı heyetinin görüşmelerde, Öcalan’ın çalışma koşullarının iyileştirilmesi, Terörle Mücadele Kanunu’nda değişiklik ve hasta tutukluların tahliyesi gibi konuları gündeme getirmesi bekleniyor. Daha önce 10 Nisan’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapılan buluşmada bu talepler masaya yatırılmıştı. Heyet, özellikle Öcalan’ın barış sürecindeki rolünü güçlendirecek düzenlemeler üzerinde duruyor. Görüşmenin, PKK’nın demokratik siyasete geçiş kararının uygulanmasını hızlandırması ve toplumsal barışa katkı sağlaması öngörülüyor. DEM Parti’nin bu süreçteki arabulucu rolü, Türkiye’nin siyasi atmosferinde dikkat çekiyor.
Bölgesel ve Küresel Etkiler
İmralı görüşmeleri, sadece Türkiye’nin değil, bölgenin de geleceğini etkileyebilecek bir dönüm noktası olarak görülüyor. PKK’nın silah bırakma kararı, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile yapılan görüşmelerle desteklenirken, Öcalan’ın çağrıları Suriye ve Avrupa’daki Kürt grupları tarafından da yankı buldu. 18 Mayıs’taki son görüşmede Öcalan, Türk-Kürt kardeşliğini vurgulayarak yeni bir toplumsal sözleşme ihtiyacına dikkat çekmişti. Bugünkü buluşma, bu vizyonun somut adımlara dönüşmesi için bir fırsat sunuyor. Görüşmenin sonuçları, Türkiye’nin iç barışını ve bölgesel istikrarı güçlendirme potansiyeliyle yakından takip ediliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: