Dünya Bankası, küresel ekonomideki yavaşlama beklentilerine rağmen Türkiye ekonomisi için 2025 büyüme tahminini yukarı yönlü revize etti. Bankanın 8 Haziran’da yayımlanan Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu’na, Türkiye’nin bu yıl yüzde 3,1 büyüyeceği öngörüldü, önceki tahmin yüzde 2,6 idi. 2026 için yüzde 3,6, 2027 için ise yüzde 4,2 büyüme bekleniyor. Bu revizyon, 2024’ün son çeyreğinde güçlü büyüme ve düşen petrol fiyatlarının etkisiyle dikkat çekiyor.
Küresel ekonomide ticaret gerilimleri ve politika belirsizlik nedeniyle 2025’te yüzde 2,3 büyüme öngören banka, bu oranın 2008’den beri en yavaş büyüme olduğunu vurguladı. Türkiye’nin performansı, sıkı para politikası ve özel tüketim desteğiyle öne çıkıyor. Ancak, zayıf küresel talep ve liranın reel değer kazanımı ihracat büyümesini sınırlayabilir.
Türkiye’nin Büyüme Tahminindeki Revizyonun Nedenleri
Dünya Bankası, Türkiye’nin 2025 büyüme tahminini yüzde 2,6’dan yüzde 3,1’e çıkarmasını 2024’ün dördüncü çeyreğindeki yüzde 3 büyüme performansına ve küresel petrol fiyatlarındaki düşüşe bağladı. TÜİK verileri, 2024’te özel tüketimin yüzde 3,9, sabit sermaye yatırımlarının yüzde 6,1 arttığını gösteriyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın sıkı para politikası, makroekonomik kırılganlıkları azaltırken büyümeyi destekledi.
Raporda, özel tüketim ve iç talep büyümenin ana itici gücü olarak görülüyor. Ancak, Avro Bölgesi’ndeki zayıf talep, liranın değer kazanması ve ticaret belirsizlikleri ihracatı frenliyor. Banka, 2025’te enflasyonun yüzde 29’a gerileyeceğini öngörüyor, bu da tüketim gücünü artırabilir. 2023 deprem maliyetleri nedeniyle bütçe açığının yüksek kalması ise büyümeyi sınırlayan bir faktör.
Küresel Ekonomideki Yavaşlama ve Riskler
Dünya Bankası, küresel büyümenin 2025’te yüzde 2,3’e gerileyeceğini, 2026’da yüzde 2,4, 2027’de yüzde 2,6 olacağını belirtti. Gümrük tarifelerindeki artış ve sıkı iş gücü piyasaları, küresel enflasyonu yüzde 2,9 seviyesinde tutuyor, pandemi öncesi ortalamanın üzerinde. ABD için 2025 tahmini yüzde 1,4, Avro Bölgesi için yüzde 0,7, Çin için yüzde 4,5 olarak açıklandı.
Raporda, gelişmekte olan ekonomilerin yüzde 60’ında büyümenin yavaşlayacağı, istihdam yaratma ve yoksulluğu azaltma çabalarının sekteye uğrayacağı vurgulandı. Jeopolitik gerilimler, ticaret savaşları ve iklim kaynaklı afetler, küresel büyümeye yönelik riskler arasında. Türkiye, bu ortamda iç talep ve dezenflasyon avantajıyla olumlu ayrışıyor.
Türkiye’nin Gelecekteki Büyüme Perspektifi
Dünya Bankası, Türkiye’nin 2026’da yüzde 3,6, 2027’de yüzde 4,2 büyüyeceğini öngörüyor. Özel tüketim, devam eden dezenflasyon ile büyümeyi destekleyecek. Ancak, ihracatın sınırlı kalması bekleniyor. Liranın reel değer kazanması, dış talebi baskılarken, Avro Bölgesi’ndeki durgunluk ihracatı zorlaştırıyor. 2023 deprem sonrası yeniden inşa maliyetleri, bütçe açığını artırarak mali konsolidasyonu güçleştiriyor.
Uzmanlar, Türkiye’nin büyüme potansiyelini artırmak için yapısal reformlar ve mali disiplin gerektiğini vurguluyor. Yoksulluk oranı, 2021’de yüzde 7,6 iken 2025’te yüzde 4,9’a gerileyecek, ancak yüksek enflasyon ve kayıt dışılık, iş gücü piyasasının dışında kalanları etkileyebilir.
Yorumlar
Kalan Karakter: