Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin yeniden ibadete açılışının 5. yıl dönümünde anlamlı bir mesaj paylaştı. 24 Temmuz 2020’de müze statüsünden çıkarılarak cami olarak yeniden ibadete açılan Ayasofya, Türk halkı için tarihi ve manevi bir öneme sahip. Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Ayasofya’nın zincirlerini kırarak özgürlüğüne kavuştuğunu vurguladı ve “inşallah ebediyen özgür kalacak” dedi. Bu mesaj, hem Ayasofya’nın statüsüne dair kararlılığın bir göstergesi hem de halk nezdinde yankı uyandıran bir açıklama oldu. İşte, Erdoğan’ın mesajının detayları ve Ayasofya’nın yeniden cami oluş sürecine dair bilgiler.
5 yıl önce bugün zincirlerini kırıp Ezan-ı Muhammedîlerle yeniden buluşturduğumuz Ayasofya, inşallah ebediyen özgür kalacak... https://t.co/WcwQSqiHqo
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) July 10, 2025
Ayasofya’nın 5 yıllık serüveni
Ayasofya, 24 Temmuz 2020’de Danıştay’ın 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etmesiyle müze statüsünden çıkarıldı ve aynı gün kılınan cuma namazıyla cami olarak yeniden ibadete açıldı. Bu karar, Türkiye’de geniş bir kesim tarafından sevinçle karşılanırken, uluslararası alanda tartışmalara yol açtı. Ayasofya’nın cami statüsüne dönüşü, 86 yıl aradan sonra Ezan-ı Muhammedi’nin yeniden yankılanmasını sağladı. O gün, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılımıyla gerçekleşen ilk namaz, binlerce vatandaşın iştirakiyle tarihi bir an olarak kayıtlara geçti. Beş yıl boyunca Ayasofya, hem ibadet hem de kültürel miras olarak milyonlarca ziyaretçiyi ağırladı, restore edilen mozaikleriyle de dikkat çekti.
Erdoğan’ın mesajı ve manevi vurgu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Temmuz’da sosyal medya üzerinden paylaştığı mesajda, Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasının önemine değindi. “5 yıl önce bugün zincirlerini kırıp Ezan-ı Muhammedîlerle yeniden buluşturduğumuz Ayasofya, inşallah ebediyen özgür kalacak” ifadeleri, hem kararın sürekliliğine vurgu yaptı hem de Ayasofya’nın manevi değerini öne çıkardı. Erdoğan’ın “zincirlerini kırmak” benzetmesi, Ayasofya’nın müze statüsünün bir kısıtlama olarak görüldüğünü ve cami olarak açılmasının bir özgürleşme hareketi olduğunu yansıttı. Mesaj, özellikle dini ve milli duygulara hitap ederek, halk arasında geniş bir yankı buldu. Ayasofya’nın statüsünün korunacağına dair bu güçlü ifade, siyasi ve kültürel tartışmalara da yeni bir boyut kattı.
Ayasofya’nın küresel ve yerel etkisi
Ayasofya’nın cami olarak yeniden açılması, Türkiye’nin kültürel ve dini politikalarında dönüm noktalarından biri oldu. 537 yılında inşa edilen ve Osmanlı döneminde 1453’te camiye çevrilen Ayasofya, 1934’te müzeye dönüştürülmüştü. 2020’deki karar, bu tarihi yapının yeniden cami kimliğine kavuşmasını sağlarken, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alması nedeniyle uluslararası alanda da yakından izlendi. Türkiye, Ayasofya’nın hem ibadet hem de turistik ziyaretlere açık kalacağını taahhüt ederek, kültürel mirasın korunmasına yönelik adımlar attı. Son beş yılda, Ayasofya’ya 30 milyondan fazla ziyaretçi geldi; bu, yapının hem dini hem de turistik çekim gücünü ortaya koydu. Erdoğan’ın mesajı, Ayasofya’nın Türkiye için sadece bir ibadethane değil, aynı zamanda bir bağımsızlık sembolü olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Yorumlar
Kalan Karakter: