Gazeteci Fatih Altaylı, 20 Haziran’da YouTube kanalında yaptığı yayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sözleri nedeniyle “Cumhurbaşkanını tehdit” suçlamasıyla 21 Haziran’da gözaltına alındı ve 22 Haziran’da Silivri Cezaevi’ne gönderildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 17 Temmuz Perşembe günü Altaylı hakkında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 106/1 ve 310/2 maddeleri uyarınca iddianame hazırladı. İddianamede, Altaylı’nın en az 5 yıl hapisle cezalandırılması talep edildi. Altaylı, ifadelerinde sözlerinin tarihsel bir bağlamda olduğunu ve tehdit kastı taşımadığını savundu, ancak savcılık, sözlerin kamuoyunda tehdit algısı yarattığını belirtti. İşte olayın detayları ve iddianamenin içeriği.
Altaylı’nın tartışmalı sözleri ve gözaltı süreci
Fatih Altaylı, 20 Haziran’da YouTube kanalında yayınlanan programında, bir seyircinin “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ömür boyu görevde kalmasına halkın yüzde 70’i karşıymış” sorusuna, “Bu millet padişahını boğmuş bir millettir. Az buz değildir öldürülen, suikasta kurban giden Osmanlı padişahı,” yanıtını verdi. Bu sözler, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından “tehdit içerikli” olarak değerlendirildi ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı resen soruşturma başlattı. Altaylı, 21 Haziran akşamı İstanbul’daki evinden gözaltına alındı ve savcılık sorgusunun ardından 22 Haziran’da Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklandı. Mahkeme, Altaylı’nın sözlerinin TCK 106/1 kapsamında tehdit suçunu oluşturduğunu ve “kaçma şüphesi” nedeniyle tutuklama kararı verdiğini belirtti.
İddianamenin içeriği ve savcılığın gerekçesi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Altaylı’nın YouTube yayınındaki sözlerinin “iletme kastıyla” ve geniş kitlelere ulaşacak şekilde söylendiği vurgulandı. Savcılık, Altaylı’nın, Erdoğan’a yönelik soruya “padişahları boğma” örneğiyle yanıt vererek tehdit suçu işlediğini savundu. TCK 310/2 maddesi, Cumhurbaşkanına yönelik tehdit suçunu özel olarak düzenlerken, 106/1 maddesi genel tehdit suçunu kapsıyor. İddianamede, sözlerin “basın yoluyla işlenmesi” nedeniyle ağırlaştırıcı unsur taşıdığı ve kamu düzenini bozabileceği belirtildi. Altaylı, emniyet ve savcılık ifadelerinde, sözlerinin tarihsel bir bağlamda olduğunu, Tanzimat’tan bu yana Türk halkının yöneticilere eleştirel yaklaşımını anlattığını ve tehdit kastı bulunmadığını savundu. Ancak savcılık, bu savunmayı “manipülasyon” olarak nitelendirdi ve en az 5 yıl hapis cezası talep etti.
Kamuoyu tepkileri ve tartışmalar
Altaylı’nın tutuklanması ve iddianame, sosyal medyada ve siyasette geniş yankı uyandırdı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bu korkuya teslim olmuş bir iktidara Türkiye emanet edilemez,” diyerek süreci eleştirdi. X platformunda, bazı kullanıcılar Altaylı’nın sözlerinin tarihsel bir anlatı olduğunu ve suç unsuru taşımadığını savundu. Örneğin, bir kullanıcı, “Videoyu izledim, tamamen tarihi olaylardan bahsediyor, kimseyi tehdit etmiyor,” yorumu yaptı. Ancak, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral’ın “Suyun ısındı” paylaşımıyla Altaylı’yı hedef alması, tartışmaları alevlendirdi. İddianame, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi ve mahkemenin incelemesi sonrası Altaylı’nın önümüzdeki haftalarda hakim karşısına çıkması bekleniyor. Süreç, basın özgürlüğü ve yargının bağımsızlığı tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.
Yorumlar
Kalan Karakter: