Gazze Şeridi'nde 19 Ocak 2025'te yürürlüğe giren kısa süreli ateşkesin ardından İsrail ordusu 18 Mart sabahı yoğun hava ve kara operasyonlarına yeniden başladı. Saldırılar özellikle Gazze'nin kuzey ve orta kesimlerinde yoğunlaşırken, ilk verilere göre çoğu kadın, çocuk ve yaşlı olmak üzere 1.652 Filistinli yaşamını yitirdi.
İsrail ordusu, bu saldırıların amacını "Hamas'a esirleri serbest bırakması yönünde baskı yapmak" olarak açıklasa da, uluslararası insan hakları kuruluşları sivil hedeflerin vurulduğunu ve uluslararası hukuk ihlalleri yaşandığını bildiriyor.
Filistinli Mahkumlar da Hayatını Kaybediyor
Gazze’deki saldırıların yanı sıra, İsrail hapishanelerinde tutuklu bulunan Filistinliler arasında da kayıplar yaşanıyor. 7 Ekim 2023'ten bu yana geçen süreçte, en az 63 Filistinli mahkum hayatını kaybetti. Filistinli insan hakları grupları, bu ölümlerin büyük bölümünün gözaltında kötü muamele ve işkenceye bağlı gerçekleştiğini öne sürüyor.
Göç ve İnsani Kriz Derinleşiyor
BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), Gazze'deki şiddetin ardından bölge nüfusunun yaklaşık yüzde 70'inin yerinden edildiğini, sınır kapılarının kapalı olması nedeniyle gıda, su ve tıbbi yardıma ulaşımın neredeyse imkânsız hale geldiğini bildirdi. UNRWA, yardım konvoylarının bölgeye girmesinin engellenmesinin, sivillerin yaşamını doğrudan tehdit ettiğini açıkladı.
Uluslararası Tepkiler Artıyor
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, taraflara derhal ateşkese dönme çağrısında bulundu. Avrupa Birliği ve Arap Ligi, İsrail'e uluslararası insani hukuk çerçevesinde davranması için çağrı yaptı. Ancak henüz sahada etkili bir diplomatik girişim başlamış değil.
Gazze’de Sivil Yaşam Tehdit Altında
Gazze'de devam eden askeri operasyonlar, sadece askeri hedeflerle sınırlı kalmıyor; sivil altyapılar, hastaneler ve eğitim kurumları da saldırıların hedefi hâline gelmiş durumda. Uzmanlara göre, uzun vadede bu durum yalnızca fiziksel değil, toplumsal ve psikolojik bir yıkıma da yol açabilir.
Yorumlar
Kalan Karakter: