İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptaline ilişkin tartışmalar, yargı sürecinin derinleşmesiyle yeni bir boyut kazanıyor. İstanbul Üniversitesi’nin 18 Mart’ta aldığı iptal kararına karşı İmamoğlu’nun açtığı davada, İstanbul 5. İdare Mahkemesi, karar öncesi Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ve İstanbul Üniversitesi’nden 36 ayrı belge talep ederek konunun tüm yönleriyle aydınlatılmasını istiyor. Bu gelişme, hem İmamoğlu’nun siyasi geleceğini hem de Türkiye’de yargı-siyaset ilişkisini yakından ilgilendiriyor.
İmamoğlu’nun avukatları, iptal kararının hukuka aykırı olduğunu ve üniversite yönetiminin yetkisiz bir şekilde hareket ettiğini savunuyor. Mahkemenin belge talebi, 1990 yılında gerçekleşen yatay geçiş işlemlerinin detaylı bir şekilde inceleneceğini gösteriyor. Kamuoyunda geniş yankı uyandıran bu dava, İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı öncesinde siyasi bir hamle olarak da değerlendiriliyor.
Yürütmenin Durdurulması Talebi ve Hukuki Savunma
İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan, İstanbul 5. İdare Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde, İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu’nun 18 Mart tarihli kararının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirtti. Dilekçede, İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İngilizce İşletme Bölümü’ne 1990 yılında Girne Amerikan Üniversitesi’nden yatay geçiş yaptığı sürecin, dönemin mevzuatına uygun olduğu vurgulandı. Yatay geçiş kontenjanlarının artırılması ve başvuru süresinin öne çekilmesi gibi işlemlerin üniversite tarafından yapıldığı, bu nedenle sorumluluğun İmamoğlu’na yüklenemeyeceği savunuldu. Ayrıca, kararda belirtilen “yokluk” ve “açık hata” gerekçelerinin geçersiz olduğu, işlemin hukuka uygunluğunun açıkça ortaya konduğu ifade edildi.
Mahkemenin Belge Talebi: 36 Ayrı Kanıt İsteniyor
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, yürütmenin durdurulması talebini değerlendirmeden önce konunun tüm boyutlarıyla aydınlatılması gerektiğini belirterek kapsamlı bir belge talebinde bulundu. Mahkeme, 1988-1990 yılları arasındaki taban puanlar, yatay geçiş kontenjanları, transkriptler, müfredatlar ve yurtdışı üniversitelerin denklik durumu gibi kritik bilgilerin sunulmasını istedi. Ayrıca, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden (KKTC) gelen öğrencilerin o dönemde hangi statüde değerlendirildiğine dair belgeler, YÖK’ün tanıma süreçleri ve kararın dayanaklarını oluşturan tüm yazışmaların ibraz edilmesi talep edildi. Bu talepler, mahkemenin iptal kararının hukuki dayanaklarını titizlikle inceleyeceğini ve süreci şeffaf bir şekilde yürütmeyi hedeflediğini gösteriyor.
Siyasi ve Toplumsal Boyut: Krizin Yankıları
İmamoğlu’nun diploma iptali, yalnızca hukuki bir mesele olmaktan çıkarak siyasi bir tartışmanın da merkezi haline geldi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, iptal kararını “siyasi bir hamle” olarak nitelendirerek, İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığına yönelik bir engelleme girişimi olduğunu savundu. İmamoğlu ise sosyal medyada yaptığı açıklamada, “Bu yolda yıkılmam” diyerek kararlılığını vurguladı. Öte yandan, iktidar medyasında kararın hukuki gerekçeleri öne çıkarılırken, bazı yorumcular İmamoğlu’nun 35 yıl önceki bir işlemin hedef alınmasının siyasi motivasyonlu olduğunu iddia ediyor. Mahkemenin nihai kararı, İmamoğlu’nun 23 Mart’ta CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edilmesi beklenen sürecini doğrudan etkileyebilir, zira Türkiye’de cumhurbaşkanlığı adaylığı için üniversite mezuniyeti şartı aranıyor.
Kaynak: KARAR
Yorumlar
Kalan Karakter: