İran, İsrail’e yönelik ikinci dalga füze saldırısı başlattı. İsrail ordusu, hava savunma sistemlerini devreye sokarak sivillerden sığınaklara geçmelerini ve ikinci bir duyuruya kadar güvenli bölgelerde kalmalarını istedi. Saldırı, 13 Haziran’da İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine ve üst düzey askeri yetkililerine yönelik düzenlediği kapsamlı operasyonların ardından bölgedeki tansiyonu daha da artırdı. Uluslararası toplum, artan çatışmalar karşısında endişelerini dile getirirken, barış çağrıları öne çıkıyor.
İkinci Dalga Saldırı ve İsrail’in Tepkisi
İran, pazar günü erken saatlerde İsrail’e yönelik yeni bir füze ve insansız hava aracı (İHA) saldırısı düzenledi. Euronews’in haberine göre, İran’ın “Hakiki Vaat 3” operasyonu kapsamında yaklaşık 30 balistik füze ve Şahed 136 tipi kamikaze dronları, Tel Aviv yakınlarındaki Ben Gurion Havalimanı, biyolojik araştırma merkezleri ve komuta-kontrol tesislerini hedef aldı. İsrail ordusu, saldırının tespit edilmesinin ardından kuzey ve orta bölgelerde alarm sirenlerinin çaldığını bildirdi. Haifa, Nes Ziona ve Tel Aviv’de hasar raporları gelirken, İsrail Acil Servisleri, Haifa’da en az 23 kişinin yaralandığını, bir kadının kalp krizi sonucu hayatını kaybettiğini duyurdu. Hava savunma sistemleri, füzelerin çoğunu etkisiz hale getirse de bazı bölgelerde binalar ve araçlar zarar gördü. Associated Press, Tel Aviv’de bir apartman binasının cephesinin tamamen yıkıldığını, ancak sığınaklara zamanında ulaşan siviller sayesinde can kaybının sınırlı kaldığını belirtti.
Gerilimin Kökeni: 13 Haziran Saldırıları
Çatışmalar, İsrail’in 13 Haziran’da “Aslanın Yükselişi” operasyonuyla İran’ın nükleer tesislerini ve askeri hedeflerini vurmasıyla alevlendi. The Independent’a göre, İsrail, İran’ın nükleer silah geliştirmede “dönüşü olmayan bir noktaya” yaklaştığı istihbaratına dayanarak bu saldırıları başlattı. Operasyonda, İran’ın Natanz, İsfahan ve Fordow’daki nükleer tesisleri hedef alındı; ayrıca Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Salami, Genelkurmay Başkanı Muhammed Hüseyin Bagheri ve Acil Durum Güçleri Komutanı Gulam Raşid gibi üst düzey isimler öldürüldü. İran Sağlık Bakanlığı, 21 Haziran’da, İsrail saldırılarında 430 sivilin hayatını kaybettiğini, 3 bin 500’den fazla kişinin yaralandığını açıkladı. İsrail ise İran’ın misilleme saldırılarında 24 kişinin öldüğünü, 1272 kişinin yaralandığını bildirdi. Al Jazeera, İran’ın bu saldırıları “uluslararası hukukun ağır ihlali” olarak kınadığını ve misilleme olarak Kheibar Shekan gibi gelişmiş füzeler kullandığını aktardı.
Uluslararası Tepkiler ve Barış Çağrıları
İsrail ve İran arasındaki çatışmalar, uluslararası toplumda ciddi endişelere yol açtı. Reuters’in haberine göre, Birleşmiş Milletler, her iki tarafa da itidal çağrısı yaparak gerilimin azaltılmasını istedi. Türkiye, İsrail’in nükleer tesislere yönelik saldırılarını kınayarak, bölgede kalıcı barış için diplomatik çabaların artırılması gerektiğini vurguladı. Kuzey Kore, ABD’nin İran’daki nükleer tesislere yönelik eş zamanlı saldırısını “egemen bir devletin toprak bütünlüğüne saldırı” olarak nitelendirerek tepki gösterdi. İran Dışişleri Bakanı Abbas Araghchi, ABD’nin Fordo, Natanz ve İsfahan’a düzenlediği saldırıların “sonsuz sonuçlar” doğuracağını ifade ederek, tüm seçeneklerin masada olduğunu belirtti. Öte yandan, ABD, Cumartesi günü İran’a diplomatik kanallar aracılığıyla saldırıların sınırlı olduğunu ve rejim değişikliği hedeflenmediğini iletti. Ancak, bölgedeki hava sahası kısıtlamaları nedeniyle uluslararası hava yolları, Ortadoğu’ya uçuşları askıya aldı.
Bölgedeki çatışmalar, her iki tarafın da askeri kapasitesini test ederken, sivil kayıplar ve altyapı hasarı artıyor. Uluslararası toplum, diplomatik bir çözüm bulunmazsa daha geniş çaplı bir çatışma riskinden endişe duyuyor. Türkiye ve diğer ülkelerin barış çağrıları, gerilimin gölgesinde yankılanırken, gözler bölgedeki下一步 hareketlerde.
Yorumlar
Kalan Karakter: