İsrail ordusu, Refah’ın Mevasi bölgesinde insani yardım dağıtım noktasına ulaşmaya çalışan Filistinli sivillere zırhlı araçlarla ateş açtı. Saldırıda en az 30 Filistinli hayatını kaybetti, 175’ten fazla kişi yaralandı. Filistin resmi haber ajansı WAFA, İsrail güçlerinin kalabalığa doğrudan ateş ettiğini bildirdi. Görgü tanıkları, yüzlerce sivilin yardım almak için hareket halindeyken hedef alındığını belirtti.
Gazze’de 90 günü aşkın süredir devam eden İsrail ablukası, insani yardımların girişini engelleyerek milyonlarca insanı kitlesel açlıkla karşı karşıya bıraktı. Son günlerde yardım noktalarına yönelik saldırılar artarken, Gazze’deki Filistin hükümeti, bu bölgelerin “siviller için toplu ölüm alanlarına” dönüştürüldüğünü açıkladı. Sadece bir haftada, yardım almak için bekleyen 39 sivil öldürüldü, 220 kişi yaralandı.
Yardım noktaları ölüm tuzaklarına dönüştü
Gazze’deki hükümetin medya ofisi, Gazze Yardım Vakfı (GHF) adlı İsrail ve ABD destekli yapının kurduğu yardım noktalarının sivilleri hedef alan tuzaklar olduğunu belirtti. Açıklamada, “Bu alanlar insani yardım merkezi değil, sivillerin topluca katledildiği ölüm tuzakları” denildi. İsrail’in yardımı savaş silahına çevirdiği, sivilleri aç bırakıp ardından yardım bahanesiyle belirli noktalara toplayarak hedef aldığı vurgulandı. Bu politikalar, 1948 Soykırım Suçlarının Önlenmesi Sözleşmesi’ne göre savaş suçu ve insanlığa karşı suç olarak nitelendirildi.
GHF’nin yardım dağıtımı, kaos ve şiddetle gölgeleniyor. Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer yardım kuruluşları, bu sistemin insani ilkeleri ihlal ettiğini, İsrail’in yardım dağıtımını kontrol ederek sivilleri manipüle ettiğini belirtiyor. Hamas, İsrail’in yardım noktalarına ulaşımı engellediği iddialarını reddederken, BM, Gazze’yi “dünyanın en aç yeri” olarak tanımladı.
İsrail’in sistematik katliamları
İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana sürdürdüğü saldırılar, Gazze’de 54 binden fazla Filistinlinin ölümüne, 124 binden fazla kişinin yaralanmasına neden oldu. Ölenlerin ve yaralıların çoğu kadın ve çocuk. 11 binden fazla kişi kayıp, yüz binlerce sivil yerinden edildi. Son olarak, 24 Mayıs’ta Han Yunus’ta düzenlenen saldırıda doktor Ela en-Neccar’ın 9 çocuğunu kaybeden baba Hamdi en-Neccar da hayatını kaybetti. Aileden geriye sadece bir çocuk kaldı.
Yerel kaynaklar, İsrail’in yardım noktalarını kasten hedef aldığını, sivilleri sistematik şekilde öldürdüğünü belirtiyor. Görgü tanıkları, Refah’taki son saldırıda zırhlı araçların ve dronların kalabalığa ateş açtığını, birçok kişinin olay yerinde yaşamını yitirdiğini aktardı. Kızıl Haç hastanesi, yaralıların çoğunun ateşli silah yaralanmalarıyla geldiğini doğruladı.
Uluslararası topluma acil çağrı
Gazze’deki yetkililer, İsrail ve ABD’yi saldırıların sorumlusu olarak görürken, BM ve Güvenlik Konseyi’ne acil çağrıda bulundu. Talepler arasında sınır kapılarının açılması, gerçek insani yardımın ulaştırılması, İsrail kontrolü dışında bağımsız bir yardım mekanizması kurulması ve saldırılar için uluslararası soruşturma başlatılması yer alıyor. Açıklamada, “Gündüz vakti, kameralar önünde işlenen katliamlara sessiz kalmak, suçlara ortak olmaktır” denildi.
İsrail’in “güvenli bölge” iddiasındaki alanların tehlikeli olduğu, sivilleri kasten hedef aldığı vurgulandı. Arap ve İslam ülkelerine, Gazze halkını kurtarmak için acil harekete geçme çağrısı yapıldı. Uluslararası kamuoyunun sessizliği, Gazze’deki insani krizin derinleşmesine yol açarken, Filistinliler hayatta kalmak için mücadele ediyor.
Refah’taki katliamın yankıları
Refah’taki son saldırı, uluslararası kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Sosyal medyada paylaşılan görüntüler, sivillerin yardım kuyruklarında vurulduğunu gösteriyor. Amnesty International, saldırıyı “insanlık dışı” olarak nitelendirerek, İsrail’in savaş suçu işlediğini belirtti. UNICEF, çocukların hedef alındığını, Gazze’de 15 bin çocuğun öldürüldüğünü açıkladı. İnsan hakları örgütleri, İsrail’in yardım noktalarını kasıtlı olarak vurduğunu ve bunun bir soykırım stratejisi olduğunu savunuyor.
Yerel sağlık ekipleri, Refah’taki hastanelerin kapasite aşımı yaşadığını, yaralıların çoğunun ameliyat edilemeden bekletildiğini bildirdi. Elektrik ve tıbbi malzeme eksikliği, tedavileri imkânsız hale getiriyor. Gazze’deki Nasır Hastanesi, son bir haftada 400’den fazla yaralı kabul etti.
Gazze’de yaşam mücadelesi
Gazze Şeridi, İsrail’in ablukası altında insani felaketin eşiğinde. Gıda, su, ilaç ve yakıt kıtlığı, halkı çaresiz bırakıyor. BM’ye göre, Gazze’deki 2.3 milyon insanın yüzde 80’i yerinden edildi. Çocuklar, yetersiz beslenme ve hastalıktan ölme riskiyle karşı karşıya. İsrail’in sınır kapılarını kapatma politikası, yardım girişini yüzde 90 oranında azalttı.
Filistinli aileler, hayatta kalmak için çöp yığınlarında yiyecek arıyor. Refah’ta yaşayan Ahmed Halil, “Çocuklarım üç gündür ekmek yemedi. Yardım almak için gittiğimizde vurulduk” dedi. Gazze’deki durum, uluslararası toplumun acil müdahalesini gerektiriyor.
Dünya sessiz, Gazze kanıyor
İsrail’in saldırıları, ABD’nin sağladığı silah ve maddi destekle sürüyor. Washington, BM Güvenlik Konseyi’nde Gazze için ateşkes önerilerini veto etmeye devam ediyor. Avrupa Birliği, İsrail’e yönelik yaptırımları tartışsa da somut adım atılmadı. Filistinli yetkililer, uluslararası toplumun ikiyüzlü tutumunu eleştirerek, “Gazze’deki katliamlar, insanlığın vicdanında bir lekedir” dedi.
Gazze’deki Filistinliler, her şeye rağmen direniyor. Refah’taki son katliam, İsrail’in sivilleri hedef alma politikasının bir örneği oldu. Filistinliler, dünya kamuoyuna seslerini duyurmaya çalışırken, Gazze’deki insani kriz her geçen gün derinleşiyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: