Eyüpsultan'da gerçekleştirilen ve İBB Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. Pelin Alpkökin'in başkanlık ettiği toplantıda, kentin turizm potansiyelini doğrudan etkileyecek ulaşım stratejileri masaya yatırıldı. Alınan kararla birlikte, kruvaziyer gemilerinden inen binlerce turistin Beyazıt ve Sultanahmet gibi noktalara ulaşımı artık karayoluyla değil, özel tahsis edilen raylı sistem araçlarıyla sağlanacak. Bu proje, İstanbul'un sürdürülebilir turizm hedefleri doğrultusunda atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Servis Araçlarına Yasak Geldi: Sadece Raylı Sistem
Yeni düzenlemenin en dikkat çekici maddesi, turizm servis araçlarına getirilen kısıtlama oldu. Sultanahmet ile Galataport arasında turist taşıyan otobüs ve minibüslerin bölgeye girişi tamamen yasaklandı. Bu karar ile Tarihi Yarımada'nın dar sokaklarının devasa tur otobüslerinden arındırılması ve tarihi dokunun egzoz emisyonundan korunması amaçlanıyor.
Kruvaziyer yolcuları, limandan indikten sonra kendileri için özel olarak planlanan ve "duraksız" sefer yapacak tramvaylara binecek. Bu sayede turistler, şehir trafiğine takılmadan doğrudan turistik merkezlere ulaşma imkanı bulacak. Aynı zamanda, yerli halkın yoğun olarak kullandığı mevcut tramvay hatlarında turist kaynaklı oluşan kalabalığın da önüne geçilmiş olacak.
Şehirlerarası Otobüslere D-100 Kısıtlaması
UKOME toplantısında alınan bir diğer kritik karar ise İstanbul'un batı yakasındaki trafik akışını ilgilendiriyor. Büyükçekmece Cep Otogarı ile Silivri Otogarı arasında yolcu taşıyan şehirlerarası otobüslerin D-100 (E-5) kara yolunu kullanması yasaklandı.
Trafiği rahatlatmayı amaçlayan bu düzenleme ile söz konusu otobüslerin artık TEM Otoyolu'nu kullanması zorunlu hale getirildi. İBB yetkilileri, bu hamlenin özellikle iş giriş-çıkış saatlerinde E-5 üzerinde yaşanan yoğunluğu önemli ölçüde azaltacağını öngörüyor. Modern kentleşme ve turizm vizyonu çerçevesinde alınan bu kararların, İstanbul'un ulaşım altyapısına uzun vadeli katkı sağlaması bekleniyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: