İzmir, belediye işçilerinin greviyle sarsılıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması üzerine iş bıraktı. Grev, kentte ulaşımı felç ederken, sokaklarda çöp yığınları birikmeye başladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, sendikanın uzlaşmaz tutumunu eleştirerek, görüşmelerin tıkanması halinde sendika tekliflerini halk oylamasına sunacağını duyurdu. Bu öneri, hem işçiler hem de kamuoyu arasında tartışma yarattı.
Grev, İzmir’in günlük hayatını derinden etkiledi. Konak’taki Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde çöpler toplanamazken, toplu taşımada ciddi aksamalar yaşandı. Tugay, sendika ile yapılan görüşmelerde iyi niyetli adımlar attıklarını savunurken, DİSK Genel-İş Sendikası’nın taleplerini “gerçekçi değil” bulduğunu belirtti. Belediye bütçesinin sınırlarını zorladıklarını ifade eden Tugay, grevin İzmir halkına zarar verdiğini vurguladı. Öte yandan, sendika temsilcileri, işçilerin insanca yaşam koşullarına kavuşması için mücadele ettiklerini savundu.
Grev nasıl başladı: TİS görüşmelerinde neler yaşandı?
Toplu iş sözleşmesi görüşmeleri, Ocak ayından bu yana devam ediyor. DİSK Genel-İş Sendikası’nın 1, 2, 3 ve 9 No’lu şubeleri, 23 bin işçiyi temsil ederek belediyeden daha iyi ücret ve yan haklar talep etti. Ancak belediye, ekonomik kriz ve bütçe kısıtlamaları nedeniyle bu talepleri karşılayamayacağını belirtti. Tugay, sendikanın önerdiği 84 bin TL’den başlayan maaş talebini “makul değil” olarak nitelendirirken, belediyenin önerisi 59 bin TL’den 76 bin TL’ye kadar uzanan net ücretler oldu. Görüşmeler, özellikle işe devam primi ve rapor almama primi gibi yan ödemeler üzerinde tıkandı. Sendika, bu ödemelerin kaldırılmasını değil, ücretlerin artırılmasını istedi.
Cemil Tugay’ın tartışmalı önerisi: Halk oylaması ne anlama geliyor?
Cemil Tugay, grevin üçüncü gününde dikkat çekici bir açıklama yaptı. Sendikanın uzlaşmaz tutumunun devam etmesi durumunda, sendikanın tekliflerini İzmir halkının onayına sunacağını belirtti. Tugay, “Baskı ve otokrasiye karşı ortak mücadele tarihsel sorumluluğumuzdur” diyerek, halkın ve işçilerin sağduyusuna güvendiğini vurguladı. Bu öneri, sendika tarafından tepkiyle karşılandı. DİSK Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül, halk oylamasının grev hakkını gölgeleyeceğini savundu. Tugay’ın bu hamlesi, bazı çevrelerde “popülist” bir adım olarak değerlendirilirken, diğerleri belediyenin şeffaflık çabasını destekledi.
Grev’in İzmir’e etkileri ve sendikanın duruşu
Grev, İzmir’in yaşamını altüst etti. ESHOT otobüslerinin yalnızca 250’si sefere çıkarken, metro ve tramvay seferleri de sınırlı kaldı. Kültürpark’taki belediye binası önünde toplanan işçiler, pankartlar ve sloganlarla taleplerini dile getirdi. DİSK Genel-İş, grevin kent halkını mağdur etmek için değil, işçilerin haklarını savunmak için başlatıldığını savundu. Sendika, yoksulluk sınırının 86 bin TL’ye ulaştığını belirterek, belediyenin tekliflerinin yaşam maliyetlerini karşılamadığını öne sürdü. Tugay ise, grevin AK Parti iktidarının ekonomik politikalarına karşı değil, İzmir halkına zarar verdiğini iddia ederek sendikayı eleştirdi. Sendika, grev kırıcılığına karşı da sert bir duruş sergileyerek, bu yönde adım atan işçilerin TİS haklarından mahrum kalacağını duyurdu.
İzmir’deki grev krizi, hem işçilerin hak arayışını hem de belediyenin ekonomik zorluklarını gözler önüne serdi. Cemil Tugay’ın halk oylaması önerisi, çözüm arayışında yeni bir boyut açsa da, sendikanın tepkisi ve grevin devam eden etkileri, uzlaşmanın kolay olmayacağını gösteriyor. Belediye, 65 bin TL’den 80 bin TL’ye uzanan yeni bir net maaş önerisi sunarak sendikayı masaya davet etti. Ancak sendikanın bu teklife nasıl yanıt vereceği belirsiz. İzmir halkı, grevin bir an önce sona ermesini beklerken, kentteki çöp yığınları ve ulaşım sorunları büyümeye devam ediyor. Taraflar arasındaki gerilim, İzmir’in sosyal ve ekonomik dengelerini sınamaya devam edecek gibi görünüyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: