İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg ve beraberindeki üç aktivist, İsrail tarafından 9 Haziran’da alıkonulan Madleen gemisinde bulundukları gerekçesiyle 10 Haziran’da sınır dışı edildi. İsrail Dışişleri Bakanlığı, Thunberg’in bir Fransız uçağıyla Fransa üzerinden İsveç’e gönderildiğini duyurdu. Gemideki diğer beş Fransız aktivistin ise İsrail mahkemesinde yargılanacağı açıklandı.
Madleen gemisi, Gazze’ye insani yardım taşımak ve İsrail’in deniz ablukasını protesto etmek amacıyla 1 Haziran’da İtalya’nın Catania limanından yola çıkmıştı. İsrail ordusunun gemiye uluslararası sularda müdahale etmesi, hem Türkiye’de hem de uluslararası kamuoyunda tepkilere yol açtı. Olay, Gazze’deki insani kriz ve İsrail’in abluka politikalarına dair tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Madleen Gemisi Olayı ve Müdahale
Madleen gemisi, Freedom Flotilla Coalition tarafından organize edilen bir insani yardım girişimiydi. Gemide, aralarında Thunberg’in yanı sıra Fransız Avrupa Parlamentosu üyesi Rima Hassan ve Al Jazeera muhabiri Omar Faiad’ın da bulunduğu 12 aktivist yer alıyordu. Gemi, baby formula, gıda ve tıbbi malzeme gibi sembolik miktarda yardım taşıyordu. 9 Haziran sabahı, İsrail ordusu gemiye uluslararası sularda, Gazze’den yaklaşık 185 km uzakta müdahale etti ve gemi Aşdod Limanı’na çekildi.
İsrail, müdahaleyi deniz ablukasını koruma gerekçesiyle savundu. Dışişleri Bakanlığı, geminin taşıdığı yardımın mevcut insani yardım kanalları üzerinden Gazze’ye ulaştırılacağını belirtti. Aktivistler, müdahalenin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve İsrail’in Gazze’deki insani krizi derinleştirdiğini savundu. Thunberg, gemiye el konulmadan önce yayınlanan bir videoda, “Eğer bu videoyu görüyorsanız, uluslararası sularda kaçırıldık” diyerek İsveç hükümetine serbest bırakılmaları için baskı yapma çağrısında bulundu.
Sınır Dışı Süreci ve Hukuki Durum
10 Haziran sabahı, İsrail Dışişleri Bakanlığı, Thunberg ve üç aktivistin Ben Gurion Havalimanı’ndan sınır dışı edildiğini açıkladı. Bakanlık, Thunberg’in uçağa binerken çekilmiş bir fotoğrafını paylaşarak, aktivistin Fransa üzerinden İsveç’e gönderildiğini duyurdu. Ancak, gemideki beş Fransız aktivist, sınır dışı belgelerini imzalamayı reddetti. Bu nedenle, İsrail mahkemesinde yargılanacakları ve Ramleh gözaltı merkezine gönderilebilecekleri belirtildi.
Adalah adlı insan hakları örgütü, aktivistlerin avukatlığını üstlendi ve İsrail’in gemiye uluslararası sularda el koyma yetkisinin olmadığını savundu. Örgüt, müdahalenin sivil gönüllülere yönelik bir hukuk ihlali olduğunu vurguladı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransız aktivistlerin derhal serbest bırakılmasını talep etti. Türkiye ise olayı “insani yardım girişimine yönelik iğrenç bir saldırı” olarak kınadı.
Kamuoyu Tepkileri ve Uluslararası Yankılar
Madleen gemisi olayı, 2010’daki Mavi Marmara krizini hatırlattı. O dönemde, İsrail’in müdahalesi sonucu dokuz Türk aktivist hayatını kaybetmişti. Bu olay, Türkiye-İsrail ilişkilerinde uzun süreli bir gerilime yol açmıştı. Sosyal medyada, Thunberg ve diğer aktivistlere destek mesajları paylaşılırken, İsrail’in ablukası ve Gazze’deki insani kriz yoğun şekilde tartışıldı.
Uluslararası kamuoyu, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukayı ve yardım girişimlerindeki kısıtlamaları eleştirdi. Birleşmiş Milletler ve insani yardım kuruluşları, Gazze’de kıtlık riskinin arttığını ve ablukadan dolayı yardımın yetersiz kaldığını belirtti. İsrail ise ablukayı, Hamas’a silah ulaşmasını engellemek için gerekli gördüğünü savundu. Öte yandan, Freedom Flotilla Coalition, daha önce Mayıs’ta Malta açıklarında başka bir gemilerinin İsrail’e atfedilen bir drone saldırısına uğradığını iddia etti.
Madleen gemisi olayı, İsrail’in Gazze politikalarına ve uluslararası sulardaki eylemlerine yönelik eleştirileri artırdı. Thunberg’in sınır dışı edilmesi, aktivistlerin kararlılığını gölgelemedi; grup, Gazze’deki krize dikkat çekmeye devam etme sözü verdi. Diplomatik girişimler ve hukuki süreç, olayın seyrini belirleyecek.
Yorumlar
Kalan Karakter: