Türk edebiyatının efsane şiiri Mona Roza’nın ilham perisi Muazzez Akkaya Giray, 7 Haziran’da İstanbul’daki evinde safra kesesi kanseri nedeniyle hayatını kaybetti. 94 yaşında vefat eden Giray, 10 Haziran’da Fenerbahçe Camii’nde kılınan öğle namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi. Cenaze töreni, edebiyat dünyasından isimleri ve sevenlerini bir araya getirdi.
Giray’ın hayat hikayesini “Mahrem Şiir: Mona Roza” kitabıyla kaleme alan yazar Emine Öte, törende duygusal bir konuşma yaptı. Öte, Giray’ın Cumhuriyetin öncü kadınlarından biri olduğunu ve Sezai Karakoç ile Cemal Süreya’nın şiirlerine ilham verdiğini vurguladı. Tören, Giray’ın zarif kişiliği ve Türk edebiyatındaki izlerini anma fırsatı sundu.
Cenaze Töreni ve Emine Öte’nin Anıları
Muazzez Akkaya Giray’ın cenazesi, 10 Haziran’da Fenerbahçe Camii’nde kılınan namazla son yolculuğuna uğurlandı. Törene, Giray’ın ailesi, yakınları ve edebiyat dünyasından çok sayıda kişi katıldı. Emine Öte, Giray ile 10 yıllık yakın dostluklarını anlatarak, “Anne-kız gibiydik. Muazzez Hanım, zarif ve ölçülü bir insandı. 2021’de, ‘Sıra bende, kitabı bitir’ dedi. Onun anılarını yazmak bir onurdu” diye konuştu.
Öte, Giray’ın Kandilli Kız Lisesi’nde yatılı okuduğunu, Mülkiye Mektebi’ni kazanan ilk kız öğrenci olduğunu ve hocalarının Anadolu’dan gelen öğrencileri kamu yararı için nasıl yetiştirdiğini sıkça anlattığını belirtti. Giray’ın Sadettin Kaynak’ın “Gönül Oyunu” şarkısını güzel söylediğini ve gençlere nasihatleriyle örnek olduğunu ekledi. Öte, “Türk edebiyatında şiirlere ilham olan kadınlar ölümsüzdür” diyerek Giray’ı andı.
Muazzez Akkaya Giray’ın Hayatı ve Edebiyattaki Yeri
1930’da Sakarya’nın Geyve ilçesinde doğan Muazzez Akkaya Giray, 1948’de Kandilli Kız Lisesi’ni yatılı bitirdi. 1949’da Ankara’da Mülkiye Mektebi Maliye Bölümü’ne giren Giray, Sezai Karakoç ve Cemal Süreya ile aynı sınıfta okudu. 1954’te Mülkiye ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Giray, hazine avukatı olarak kariyer yaptı. 2003’te Orhan Giray ile evlendi ve dört çocuk yetiştirdi.
Giray, Karakoç’un “Mona Roza” şiirine ve Süreya’nın birçok eserine ilham oldu. Geçen yıl verdiği röportajda, Süreya’nın cebinde ve tahtada şiirler bıraktığını, Karakoç’un ise daha ısrarcı olduğunu anlattı. Ancak, ailesinin “erkek yaşça büyük olmalı” öğretisi nedeniyle Karakoç’u düşünmediğini belirtti. Süreya’nın soyadından bir harfi, Giray’la Karakoç’u aynı masada gördüğü için iddiayla sildirdiğini açıkladı. Giray, eşinden kalan şiirleri saklamadığı için üzüntü duyduğunu ifade etti.
Edebiyat Dünyası ve Kamuoyu Tepkileri
Giray’ın vefatı, edebiyat camiasında derin bir üzüntü yarattı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, “Türk edebiyatının ilham perisi Muazzez Akkaya Giray’a Allah’tan rahmet diliyoruz” açıklaması yaptı. Sosyal medyada, Mona Roza şiirinden dizeler paylaşılarak Giray anıldı. Sezai Karakoç’un mezarını sıkça ziyaret eden Giray’ın, Karakoç’la öte dünyada buluşacağına dair temenniler dile getirildi.
Edebiyat Eleştirmeni Prof. Dr. Abdullah Uçman, Giray’ın Mülkiye yıllarındaki zarafetinin Karakoç ve Süreya’yı etkilediğini belirtti: “Muazzez Hanım, Cumhuriyetin modern kadın simgesiydi. Onun hikayesi, Türk edebiyatının duygusal derinliğini yansıtır.” Giray’ın anıları, Mülkiye Mektebi’nin kültürel ve entelektüel atmosferini de gözler önüne serdi.
Muazzez Akkaya Giray’ın vefatı, Türk edebiyatında bir dönemin kapanışı olarak görüldü. Mona Roza’nın ilham perisi, zarif yaşamı ve güçlü duruşuyla anılmaya devam edecek. Karacaahmet Mezarlığı’ndaki defin töreni, onun edebiyat ve Cumhuriyet tarihindeki yerini bir kez daha hatırlattı.
Yorumlar
Kalan Karakter: