İsrail ile İran arasında 13 Haziran’da başlayan ve dördüncü gününe giren çatışmalar, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Tahran halkına “tahliye” çağrısıyla yeni bir evreye girdi. İsrail’in “Yükselen Aslan” operasyonuyla İran’ın nükleer tesislerini hedef alması ve İran’ın “Gerçek Vaat-3” misillemesi, bölgedeki tansiyonu zirveye taşıdı. İran’da 224, İsrail’de 24 kişinin hayatını kaybettiği çatışmalarda, Netanyahu’nun “Tahran’ın hava sahasını kontrol ediyoruz” iddiası ve sivillere yönelik tahliye çağrısı, savaşın seyrine dair tartışmaları alevlendirdi. İşte çatışmanın son durumu ve Netanyahu’nun açıklamalarının yankıları.
İsrail-İran Çatışması
İsrail, 13 Haziran sabahı İran’ın Natanz, İsfahan ve Tahran’daki nükleer tesisleri ile askeri hedeflerine “Yükselen Aslan” operasyonuyla saldırdı. İran, bu saldırılara 200’den fazla balistik ve hipersonik füze ile “Gerçek Vaat-3” misillemesiyle yanıt verdi. Tel Aviv, Kudüs ve Hayfa’da patlamalara yol açan saldırılar, İsrail’in Demir Kubbe sistemini aşarak 24 kişinin ölümüne ve 592 kişinin yaralanmasına neden oldu. İran’da ise Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami ve dokuz nükleer bilim insanı dahil 224 kişi öldü, 1277 kişi yaralandı. İran, İsrail’in Kirmanşah’taki Farabi Hastanesi’ni vurmasını “savaş suçu” olarak kınadı. İsrail, 15 Haziran’da Tahran’daki Şahran petrol deposuna yeni bir saldırı düzenledi, bu da gerilimi artırdı.
Netanyahu’nun Tahliye Çağrısı
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 16 Haziran’da Tel Nof Hava Üssü’nde yaptığı açıklamada, İsrail Hava Kuvvetleri’nin Tahran’ın hava sahasında kontrolü sağladığını iddia etti. “İki ana hedefimiz var: nükleer tehdidi ve füze tehdidini ortadan kaldırmak” diyen Netanyahu, İran halkına seslenerek, “Tahran halkına tahliye çağrısı yapıyoruz, harekete geçiyoruz” dedi. İsrail’in “zafere doğru ilerlediğini” öne süren Netanyahu, operasyonların “İran rejiminin askeri hedeflerini” vurduğunu savundu. Ancak, Tahran’da sivil yerleşim yerlerinin de hedef alındığına dair İran medyasının yayınladığı görüntüler, bu açıklamaları tartışmalı hale getirdi. İran Devrim Muhafızları Komutanı Muhammed Pakpur, İsrail’in saldırıları dursa bile misillemelerin süreceğini belirtti.
Küresel Tepkiler ve Bölgesel Etkiler
Netanyahu’nun tahliye çağrısı, uluslararası toplumda endişeyle karşılandı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in saldırılarını “uluslararası hukuku hiçe sayan bir provokasyon” olarak kınadı ve İran halkına taziye diledi. Almanya, İsrail uçaklarına yakıt ikmali yapıldığı iddialarını yalanlayarak, bölgedeki tanker uçaklarının yalnızca müttefik güçler için kullanıldığını açıkladı. ABD Başkanı Donald Trump, İsrail’in saldırılarına dahil olmadıklarını vurguladı, ancak büyükelçiliklerinin Tel Aviv’de hasar görmesi sonrası İran’a “ABD hedeflerine saldırmama” uyarısı yaptı. Hürmüz Boğazı’nın kapanma riski, petrol fiyatlarını varil başına 75 dolara taşıdı. İran’ın henüz kullanmadığı Hürremşehr hipersonik füzesi, çatışmanın daha da tırmanabileceği korkusunu artırıyor. Bölgesel aktörler ve BM, itidal çağrısı yaparken, savaşın yayılma riski küresel piyasaları ve diplomasiyi sarsıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: