Öcalan’dan Sırrı Süreyya Önder’e geçmiş olsun mesajı

Türkiye’nin uzun süredir tartıştığı toplumsal barış ve siyasi diyalog süreçlerinde önemli bir figür olan DEM Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, kalp rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Bu süreçte, İmralı Cezaevi’nde bulunan Abdullah Öcalan, Önder’e geçmiş olsun mesajı göndererek, onun barış kültüründeki rolünü vurguladı. Öcalan’ın mesajı, Önder’in sağlık durumu ve Türkiye’deki barış çabaları hakkında geniş yankı uyandırdı.

Öcalan’ın, DEM Parti İmralı Heyeti aracılığıyla ilettiği mesaj, Önder’in tedavi gördüğü hastanenin önünde kamuoyuyla paylaşıldı. Mesajda, Önder’in yıllardır sürdürdüğü toplumsal ve siyasi çabalar övülürken, onun Anadolu’nun kültürel mirasını barış perspektifiyle buluşturan bir siyasetçi olduğu belirtildi. Bu mesaj, sadece bir geçmiş olsun dileği değil, aynı zamanda Türkiye’nin barış ve diyalog arayışına dair güçlü bir vurgu olarak değerlendiriliyor.

Önder’in Barış Kültüründeki Rolü

Abdullah Öcalan, mesajında Sırrı Süreyya Önder ile uzun yıllara dayanan bir siyasi ve toplumsal mesai yürüttüklerini ifade etti. Önder’in “gerçek barış kültürünü temsil eden” bir figür olduğu vurgulandı. Öcalan, Önder’in toplumdaki ön yargıları kırma yeteneğine dikkat çekerek, onun bu özelliğinin Türkiye’nin kutuplaşmış siyasi ortamında önemli bir köprü kurduğunu belirtti. Önder’in hem Meclis’te hem de sokakta barış mücadelesini sürdürdüğü, Öcalan’ın mesajında öne çıkan bir başka nokta oldu.

Önder’in, barış süreçlerinde aktif rol aldığı dönemlerde, özellikle 2013-2015 yılları arasındaki Çözüm Süreci’nde önemli bir arabulucu olduğu biliniyor. Onun diyalog odaklı yaklaşımı, farklı kesimler arasında güven inşa etme çabalarında etkili olmuştu. Öcalan, bu çabaların Önder’in kişiliğinde somutlaştığını ve onun bu mirasının devam ettirilmesi gerektiğini ifade etti.

Baba İshak Geleneği ve Anadolu’nun Barış Mirası

Öcalan, Sırrı Süreyya Önder’in Adıyamanlı ve Türkmen kökenli bir siyasetçi olarak, Anadolu’nun derin kültürel ve tarihi mirasını temsil ettiğini belirtti. Önder’in “Baba İshak geleneğini” sürdürdüğü ifadesi, onun Anadolu’daki eşitlikçi ve barış odaklı halk hareketleriyle bağlantısını vurgulamak için kullanıldı. Baba İshak, 13. yüzyılda Anadolu’da sosyal adalet ve eşitlik için mücadele eden bir halk önderi olarak biliniyor. Öcalan, bu benzetmeyle Önder’in toplumsal adalet ve barış arayışındaki rolünü tarihsel bir bağlama oturtmayı amaçladı.

Önder’in bu kültürel mirası siyasetine yansıtarak, farklı kimlik ve inanç grupları arasında birleştirici bir rol oynadığına dikkat çekildi. Onun Anadolu’nun çok kültürlü yapısını barış perspektifiyle buluşturma çabası, Öcalan’ın mesajında güçlü bir şekilde öne çıkarıldı. Bu yaklaşım, Önder’in sadece bir siyasetçi değil, aynı zamanda bir kültür elçisi olarak görüldüğünü gösteriyor.

Barış Çabasını Sürdürmenin Önemi

Öcalan, mesajında Önder’e yönelik toplumsal bağlılığın, onun savunduğu barış ilkelerini yaşatmakla anlam kazanacağını vurguladı. “Hastane ziyaretleri anlamlı, ancak esas olan Önder’in ilkelerini sürdürmektir” ifadesi, Önder’in sağlık durumuna duyulan ilginin ötesinde, onun temsil ettiği değerlere sahip çıkılması gerektiğini ortaya koydu. Öcalan, Önder’in olumsuzlukları yönetme ve bunları olumluya dönüştürme yeteneğini de övdü, bu özelliğin onun siyasi kariyerinde belirleyici olduğunu belirtti.

Türkiye’de barış ve diyalog arayışlarının hassas bir dönemde olduğu düşünüldüğünde, Öcalan’ın bu mesajı, sadece Önder’e bir destek olarak değil, aynı zamanda toplumsal barışa yönelik daha geniş bir çağrı olarak değerlendiriliyor. Önder’in sağlık durumunun iyileşmesiyle birlikte, onun barış çabalarına devam etmesi gerektiği mesajı, hem DEM Parti çevresinde hem de kamuoyunda yankı buldu. Öcalan’ın bu mesajı, Türkiye’nin siyasi atmosferinde diyalog ve uzlaşı arayışlarının yeniden canlandırılması için bir fırsat olarak görülebilir.