Katolik Kilisesi’nin 266. papası olan Papa Francis, 2025 yılı Nisan ayında hayatını kaybetti. Arjantinli kökeniyle tarihte Latin Amerika’dan gelen ilk papa olan Francis, papalık görevini 2013’ten bu yana yürütüyordu. Hem toplumsal adalet hem de iklim krizi gibi küresel meselelere yönelik söylemleriyle bilinen Papa, çağdaş Katolik düşüncesine yön veren figürlerden biri olarak hatırlanıyor.
Vatikan’da başlayan yas süreci boyunca Aziz Petrus Meydanı’nda toplanan binlerce Katolik, Francis için dualar ederken, dünyanın dört bir yanından liderler taziye mesajları gönderdi. Papa’nın ardından gözler, Katolik Kilisesi’nin en önemli karar mekanizmalarından biri olan konklav sürecine çevrildi.
Konklav: Yeni papa seçimi nasıl işliyor?
Konklav, Latince “con clave” (kilitli oda) ifadesinden geliyor ve Sistina Şapeli’nde yapılan kapalı oylama süreci anlamına geliyor. Dünyanın dört bir yanından gelen 80 yaş altındaki kardinaller, yeni papa seçilene kadar dış dünyayla tüm temaslarını kesiyor. Seçim, üçte iki çoğunluk sağlanana dek sürüyor.
İlk oylama sonuçsuz kalırsa, her gün sabah ve akşam olmak üzere iki tur oylama yapılıyor. Oylamanın sonucunda yeni papa seçildiğinde, Şapel’in bacasından beyaz duman yükseliyor. Eğer sonuç alınamazsa siyah duman veriliyor. Bu sembolik dumanlar, yüzyıllardır Vatikan’ın en bilinen geleneklerinden biri olarak sürdürülüyor.
Adaylar kimler olabilir?
Konklav süreci tamamen gizli yürütülse de, Katolik dünyasında yeni papa adaylarıyla ilgili bazı isimler öne çıkıyor. Afrika, Asya ve Güney Amerika kökenli adayların bu dönem daha güçlü bir şekilde gündeme gelmesi bekleniyor. Özellikle Küba, Filipinler ve Kongo’dan bazı kardinallerin adı kulislerde konuşuluyor.
Uzmanlara göre, Papa Francis’in ilerici ve açık görüşlü mirası, yeni seçilecek papa üzerinde belirleyici olacak. Modern meseleler karşısında daha kapsayıcı, gençlerle daha yakın ilişki kurabilecek bir figür arayışı öne çıkıyor.
Yeni dönemde Vatikan nasıl bir yön çizecek?
Yeni papa yalnızca Katolik inancının değil, aynı zamanda milyarlarca insanı etkileyen küresel söylemlerin de şekillenmesinde rol oynayacak. Göç, iklim değişikliği, gelir eşitsizliği ve barış süreçleri gibi konularda Vatikan’ın sesi her geçen yıl daha da önem kazanıyor.
Yeni seçilecek ruhani liderin, Papa Francis’in bıraktığı mirası nasıl taşıyacağı ve hangi yönde bir tutum benimseyeceği, sadece kilise için değil dünya kamuoyu açısından da büyük merak konusu.
Yorumlar
Kalan Karakter: