Savaşın küresel ölçekte yarattığı tahribata dikkat çeken Erdoğan, çatışmaların daha fazla can kaybına yol açmadan diplomasi yoluyla sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin barışın tesisi için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğunu bir kez daha yineledi.
Başkent Ankara'da gerçekleştirdiği değerlendirmelerde, savaşın sadece iki ülkeyi değil, enerji ve gıda güvenliği başta olmak üzere tüm dünyayı tehdit ettiğini belirtti. Erdoğan, "Adil bir barışın kaybedeni olmaz" ilkesiyle hareket ettiklerini ifade ederek, tarafları itidalli olmaya ve müzakere masasına dönmeye davet etti. Türkiye'nin, her iki ülkeyle de konuşabilen nadir aktörlerden biri olarak arabuluculuk rolünü sürdüreceği mesajını verdi.
"Diplomatik Çözüm Şart"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, askeri yöntemlerin sorunu çözmekten ziyade derinleştirdiğine işaret etti. Özellikle İstanbul Süreci'nin hala en geçerli zemin olduğunu hatırlatan Erdoğan, Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleşebilecek yeni bir müzakere turunun, kalıcı ateşkesin kapısını aralayabileceğini söyledi. Erdoğan, "Bölgedeki yangının sönmesi için elimizi taşın altına koymaktan çekinmedik, çekinmeyiz" diyerek, Batılı ülkelerin de sürece daha yapıcı katkı sunması gerektiğini ifade etti.
Savaşın uzamasının maliyetinin her geçen gün arttığını belirten Erdoğan, Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne duydukları saygıyı yinelerken, Rusya'nın da güvenlik endişelerinin diplomatik çerçevede ele alınabileceği bir zemine ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Türkiye'nin Karadeniz'deki Denge Politikası
Konuşmasının bir diğer önemli başlığı ise Karadeniz'in güvenliği ve Tahıl Koridoru girişimi oldu. Erdoğan, Türkiye'nin Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni titizlikle uygulayarak Karadeniz'de bir gerilim tırmanışını engellediğini belirtti. Tahıl sevkiyatının kesintisiz sürmesinin küresel gıda fiyatları üzerindeki hayati etkisine değinen Erdoğan, bu mekanizmanın korunması için Rus ve Ukraynalı yetkililerle temasların sürdüğünü aktardı.
Erdoğan son olarak, 2026 yılına girerken bölgede silah seslerinin yerini diyalog ortamına bırakması temennisini dile getirdi. Türkiye'nin, savaşın sona ermesi adına yürüttüğü mekik diplomasisinin önümüzdeki günlerde de hız kesmeden devam edeceği bildirildi.

Rusya-Ukrayna Savaşı ve Türkiye'nin Adımları
Rusya’nın 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna’ya yönelik başlattığı askeri harekatın ardından Türkiye, iki taraf arasında aktif bir denge politikası izledi. Ankara, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin yetkilerini kullanarak Boğazları savaş gemilerine kapattı ve çatışmanın Karadeniz’e yayılmasını engelledi. NATO üyesi olmasına rağmen hem Kiev hem de Moskova ile açık iletişim kanallarını koruyan Türkiye, savaşın başından bu yana "kolaylaştırıcı" (facilitator) rolünü üstlendi.
Süreç boyunca Türkiye’nin girişimleri, sadece diplomatik görüşmelerle sınırlı kalmadı; küresel gıda krizini önleyen Tahıl Koridoru Anlaşması ve geniş çaplı esir takasları gibi somut sonuçlar doğurdu. Aşağıdaki zaman çizelgesi, Türkiye’nin savaşın başından 2025 sonuna kadar yürüttüğü kritik diplomatik kilometre taşlarını özetlemektedir.
Antalya ve İstanbul Görüşmeleri: İlk Temaslar
Savaşın ilk aylarında Türkiye, tarafları masaya oturtmayı başaran tek ülke oldu. Bu dönemde ateşkes umutları en yüksek seviyeye ulaştı.
-
10 Mart 2022 (Antalya Zirvesi): Savaşın başlamasından sonraki ilk üst düzey temas, Antalya Diplomasi Forumu marjında gerçekleşti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ev sahipliğinde bir araya geldi.
-
29 Mart 2022 (Dolmabahçe Görüşmeleri): Rus ve Ukraynalı heyetler İstanbul Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde buluştu. Ukrayna tarafı, güvenlik garantileri karşılığında "tarafsızlık statüsünü" tartışmaya açtı. Bu görüşme, barışa en çok yaklaşılan an olarak değerlendirildi ancak Buça’daki katliam görüntülerinin ortaya çıkması süreci sekteye uğrattı.
Tahıl Koridoru ve Esir Takası
Diplomatik müzakerelerin tıkanması üzerine Türkiye, insani konulara ve gıda güvenliğine odaklanarak "Karadeniz Tahıl Girişimi"ni hayata geçirdi.
-
22 Temmuz 2022 (İmza Töreni): Türkiye, Birleşmiş Milletler, Rusya ve Ukrayna arasında İstanbul’da Tahıl Koridoru Anlaşması imzalandı. Ukrayna tahılının dünya pazarlarına güvenli çıkışı sağlandı.
-
22 Eylül 2022 (Büyük Esir Takası): Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yürüttüğü diplomasi sonucunda 215 savaş esiri takas edildi. Takas edilenler arasında Mariupol savunmasında yer alan Azov Taburu komutanları ve Rusya’ya yakınlığıyla bilinen Viktor Medvedçuk yer aldı.
-
2 Kasım 2022 (Krizin Aşılması): Rusya, Sivastopol’daki saldırıları gerekçe göstererek anlaşmayı askıya aldı. Erdoğan ve Putin arasındaki telefon görüşmeleri sonrası Rusya anlaşmaya geri döndü.
Anlaşmanın Sona Ermesi ve Güncel Durum
Savaşın uzamasıyla birlikte Rusya’nın tutumu sertleşti ve tahıl girişimi askıya alındı. Türkiye ise ısrarla diplomatik zemini sıcak tutmaya çalıştı.
-
17 Temmuz 2023: Rusya, kendi tahıl ve gübre ürünlerine yönelik yaptırımların kalkmadığı gerekçesiyle Tahıl Koridoru Anlaşması'nı uzatmadı ve çekildi.
-
4 Eylül 2023 (Soçi Zirvesi): Cumhurbaşkanı Erdoğan, anlaşmayı canlandırmak için Soçi’de Putin ile görüştü ancak somut bir geri dönüş sağlanamadı.
-
Aralık 2025 (Mevcut Durum): Savaşın dördüncü yılına yaklaşırken Türkiye, "Adil bir barışın kaybedeni olmaz" mottosuyla arabuluculuk teklifini yineliyor. Tahıl koridoru resmi olarak askıda olsa da Türkiye, Karadeniz’de ticari gemilerin güvenliği için garantör rolünü sürdürüyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: