Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 21 Mayıs’ta Rus-Ermeni (Slav) Üniversitesi’nde yaptığı çarpıcı açıklamalarla, Ukrayna ile ateşkes ihtimalini reddetti ve savaşın süreceğini duyurdu. “Artık ateşkes olmayacak, sonra göreceğiz” diyerek Batı’ya sert bir mesaj gönderen Lavrov, Avrupa’nın barış çağrılarını “samimiyetsiz” bulduğunu ve Ukrayna’ya silah sevkiyatı için zaman kazanma çabası olarak gördüğünü belirtti. Bu çıkış, İstanbul’daki müzakereler ve Türkiye’nin arabuluculuk rolü tartışılırken geldi.
Lavrov’un açıklamaları, Rusya’nın Avrupa ile fiili bir savaşta olduğunu iddia ettiği bir dönemde, Batı’nın çatışmayı tırmandırdığı suçlamasıyla daha da sertleşti. ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki görüşmelere atıfta bulunan Lavrov, uzun vadeli barış için parametreler üzerinde anlaşıldığını söylese de, mevcut koşullarda ateşkesi gündemden çıkardıklarını vurguladı. 25-27 Mayıs’ta Türkiye’ye yapacağı ziyaret ise, bu krizin çözümünde yeni bir dönüm noktası olabilir. İşte Lavrov’un açıklamalarının detayları ve yaşanan gelişmeler.
Lavrov’un ateşkes çıkışı ve Batı’ya suçlamalar
Sergey Lavrov, konuşmasında Avrupa’nın barış çağrılarının ardında Ukrayna’yı yeniden silahlandırma niyeti olduğunu savundu. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ı “histerik bir şekilde ABD’yi Rusya karşıtı eylemlere çekmeye çalışmakla” suçladı. “Avrupalılar barış değil, Ukrayna’nın askeri kapasitesini artırmak peşinde” diyerek, 30 günlük ateşkes önerilerinin Moskova tarafından reddedildiğini yineledi. Lavrov, Ukrayna’nın geçmişte Minsk Anlaşmaları ve 2022 İstanbul müzakereleri gibi ateşkesleri ihlal ettiğini öne sürerek, “Batı’nın tutarsız yaklaşımı” nedeniyle müzakereler tamamlanmadan ateşkes olmayacağını belirtti. X platformunda paylaşılan bir haberde, Lavrov’un “Batı, çatışmayı kasten tırmandırıyor” sözleri, kullanıcılar arasında “Rusya’nın diplomasiden vazgeçtiği” yorumlarına yol açtı.
İstanbul müzakereleri ve Türkiye’nin rolü
Lavrov, Rusya ile Ukrayna arasında 1000’e 1000 esir takası çalışmalarının İstanbul’daki anlaşmalara uygun şekilde devam ettiğini aktardı. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov’un 21 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, bu takasın Türk makamlarıyla koordineli yürütüldüğü vurgulandı. Türkiye’nin arabuluculuk rolü, 15 Mayıs’ta İstanbul’da başlayan ve Putin’in önerdiği doğrudan müzakerelerle yeniden öne çıktı. Ancak, Ukrayna’nın 30 günlük koşulsuz ateşkes talebi ve Rusya’nın buna karşı çıkması, görüşmeleri tıkadı. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Lavrov’un 25-27 Mayıs’ta Türkiye’ye giderek Hakan Fidan ile görüşeceğini duyurdu. Bu ziyaret, Ukrayna krizinin yanı sıra ikili ilişkiler ve bölgesel meselelerin ele alınacağı kritik bir buluşma olarak görülüyor. Anadolu Ajansı, görüşmelerin “uzun vadeli barış için yeni bir fırsat” yaratabileceğini belirtti.
Savaşın geleceği ve diplomatik gerilim
Lavrov’un açıklamaları, Rusya’nın savaşta kararlı bir duruş sergilediğini ve ateşkesi yalnızca kendi şartlarıyla kabul edeceğini gösteriyor. 16 Mayıs’ta İstanbul’daki görüşmelerde ilerleme sağlanamaması, Zelensky’nin Putin’e doğrudan görüşme çağrısı ve Trump’ın “hemen müzakere” baskısı, diplomatik hareketliliği artırsa da sonuç getirmedi. Rus Müzakere Heyeti Başkanı Vladimir Medinsky’nin 16 Mayıs’ta “Rusya sonsuza kadar savaşmaya hazır” sözleri, Moskova’nın uzun süreli bir çatışmaya hazırlandığını ortaya koydu. Lavrov, Batı’nın NATO aracılığıyla Ukrayna’yı Rusya’ya karşı bir tehdit haline getirdiğini savunarak, Kursk bölgesindeki Ukrayna operasyonlarını örnek gösterdi. CBS’ye 27 Nisan’da verdiği röportajda, Lavrov, ateşkesin ancak Ukrayna’nın askeri faaliyetlerini durdurmasıyla mümkün olduğunu söylemişti. Bu sert tutum, Avrupa liderlerinin yeni yaptırım tehditlerini ve Türkiye’nin arabuluculuk çabalarını daha karmaşık hale getiriyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: