ABD Merkez Bankası (Fed), ekonomik belirsizliklerin gölgesinde politika faizini yüzde 4,25-4,50 aralığında sabit tutma kararı aldı. Bu karar, küresel piyasaların yakından takip ettiği Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısında oy birliğiyle alındı. Fed’in bu adımı, enflasyonun kontrol altına alınması ve istihdam hedeflerine ulaşılması arasında hassas bir denge kurma çabasını yansıtıyor. Anadolu Ajansı’nın haberine göre, ekonomik görünümdeki belirsizliklerin yüksek seyrettiği belirtilirken, Fed’in uzun vadeli hedefleri olan maksimum istihdam ve yüzde 2 enflasyon oranı vurgulandı.
Enflasyon ve İstihdam Arasındaki Denge Arayışı
Fed’in faiz kararında, ABD ekonomisinin mevcut durumu önemli bir rol oynadı. Enflasyon, Haziran 2022’de yıllık bazda yüzde 9 ile son 40 yılın en yüksek seviyesine ulaşmış, ancak Mayıs ayı itibarıyla yüzde 2,4’e gerilemişti. Bu düşüş, Fed’in sıkı para politikalarının etkisini gösterse de, enflasyon hala hedeflenen yüzde 2 seviyesinin üzerinde seyrediyor. Fed’in açıklamasında, ekonomik aktivitenin güçlü bir şekilde genişlemeye devam ettiği, işgücü piyasasının ise düşük işsizlik oranıyla sağlamlığını koruduğu ifade edildi. Ancak, hizmet sektörü enflasyonundaki katılık ve yeni ekonomik politikaların yaratabileceği riskler, Fed’in temkinli duruşunu destekliyor. Cleveland Fed Başkanı Beth Hammack’ın açıklamalarına göre, enflasyonun düşmesi durumunda faiz indirimleri gündeme gelebilir, ancak ekonomik büyüme ve istihdamda olası bir yavaşlama bu süreci zorlaştırabilir.
Küresel Belirsizlikler ve Trump Faktörü
Fed’in kararında, küresel ekonomik koşullar ve ABD iç politikalarındaki belirsizlikler de etkili oldu. Özellikle, ABD Başkanı Donald Trump’ın ekonomik vaatleri, gümrük vergilerinde artış ve vergi indirimleri gibi politikalar, enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı yaratma potansiyeline sahip. BBC News Türkçe’ye göre, bu politikaların küresel ticareti ve ABD ekonomisini etkileyebileceği öngörülüyor. Fed, bu tür risklere karşı dikkatli bir yaklaşım benimseyerek, faiz indirimlerinde aceleci davranmamayı tercih ediyor. Ayrıca, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve jeopolitik gerilimler de küresel enflasyon üzerinde ek belirsizlikler yaratıyor. Fed’in bu bağlamda veri odaklı bir yaklaşım sergileyerek, her toplantıda ekonomik göstergeleri yeniden değerlendireceği belirtiliyor.
Piyasaların Beklentileri ve Gelecek Projeksiyonlar
Fed’in faiz kararına piyasaların tepkisi, genel olarak beklenen bir adım olduğu için sınırlı kaldı. Investing.com’un Fed Faiz Görüntleme Aracı’na göre, piyasalar Mayıs ve Haziran toplantılarında çeyrek puanlık faiz indirimi olasılığını yüzde 50’ye yakın bir ihtimalle fiyatlıyor. Ancak, Fed’in tutanakları, bankanın ekonomik görünümdeki belirsizlikler nedeniyle faiz indirimlerine temkinli yaklaştığını gösteriyor. Fed’in 2025 yılı için federal fon oranı tahmini yüzde 4,1 seviyesinde korunurken, işsizlik oranı beklentisi de yüzde 4,2’ye hafifçe yükseltildi. Bu projeksiyonlar, Fed’in enflasyon hedeflerine ulaşmak için sıkı para politikasını bir süre daha sürdürebileceğine işaret ediyor. Öte yandan, istihdam verileri, özellikle Tarım Dışı İstihdam ve Ortalama Saatlik Kazançlar, Fed’in gelecekteki kararlarında belirleyici olacak.
Yorumlar
Kalan Karakter: