Türk Hava Yolları (THY), 29 Temmuz günü Muş ve Antalya havalimanlarında yaşanan iki ayrı olayla gündeme geldi. Muş’ta bir uçağın kanadına merdiven aracı çarparken, Antalya’da iniş yapan başka bir uçağın iniş takımlarından dumanlar yükseldi. Bu olaylar, THY uçak kazası, Muş havalimanı çarpışma, Antalya iniş takımı duman gibi aramalarla sosyal medyada ve arama motorlarında yankı buldu. DEVA Partisi lideri Ali Babacan’ın da Muş’taki uçakta olduğu bilgisi, olayın dikkat çekiciliğini artırdı. Her iki olayda da yolcular güvenli şekilde tahliye edilirken, havacılık güvenliği ve yer hizmetleri prosedürleri tartışmaya açıldı. Yetkililer, kazaların nedenlerini araştırmak için inceleme başlattı.
Muş’ta merdiven aracı kazası ve Ali Babacan’ın tahliyesi
Muş Havalimanı’nda, 29 Temmuz günü saat 16.50’de Ankara seferine hazırlanan THY uçağına, apron bölgesinde yolcu alımı için yanaştırılan merdiven aracı çarptı. Çarpma sonucu uçağın kanadında ciddi hasar oluştu ve yolcular büyük bir sarsıntıyla panik yaşadı. İlk anda deprem sanılan olay, merdiven aracının kanada çarptığının anlaşılmasıyla netleşti. Uçakta DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da bulunuyordu. Babacan ve diğer yolcular, kabin ekibinin hızlı müdahalesiyle güvenli şekilde tahliye edildi. Uçuş iptal edilirken, yolcular havalimanında bekletildi. Ali Babacan THY uçak kazası ve Muş havalimanı kaza aramaları, olayın geniş kitlelere ulaştığını gösterdi. Gazeteci Ömer Şahin, bu tür kazaların önlenmesi için yer hizmetleri prosedürlerinin gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Antalya’da iniş takımı alarmı ve hızlı müdahale
Aynı gün, İstanbul-Antalya seferini yapan bir THY uçağı, Antalya Havalimanı’na iniş yaptıktan sonra iniş takımlarından dumanlar yükseldi. THY İletişim Başkanı Yahya Üstün, olayın hidrolik borusundaki teknik bir arızadan kaynaklandığını belirtti. İtfaiye ekipleri hızla müdahale ederken, yolcular güvenli şekilde tahliye edildi ve herhangi bir yaralanma yaşanmadı. Antalya THY iniş takımı duman ve THY uçak güvenliği aramaları, olayın sosyal medyada hızla yayıldığını ortaya koydu. Üstün, yolcuların güvenliğinin öncelik olduğunu vurgularken, olayın detaylı incelendiğini ifade etti. Bu olay, THY’nin kriz yönetimindeki hızını gösterse de, peş peşe yaşanan kazalar soru işaretleri yarattı.
Havacılık güvenliği tartışmaları ve devam eden incelemeler
Muş ve Antalya’daki olaylar, THY’nin operasyonel süreçlerinde ve yer hizmetleri güvenliğinde olası eksiklikleri gündeme getirdi. Milyon dolarlık uçakların park halindeyken ya da iniş sonrası bu tür kazalara maruz kalması, havacılık güvenliği tartışmalarını alevlendirdi. Ömer Şahin’in, “Park halindeki uçaklarda böyle basit kazalar nasıl olur?” sorusu, sektör uzmanları tarafından da yankı buldu. Yetkililer, her iki olayla ilgili detaylı inceleme başlattı ve uçakların onarım süreçleriyle sefer düzenlemelerine dair açıklamalar bekleniyor. THY uçak güvenliği ve Muş Antalya uçak kazaları aramaları, kamuoyunun bu olaylara olan ilgisini ve havacılıkta güvenilirlik beklentisini yansıtıyor. Bu tür olayların önlenmesi için daha sıkı denetim ve eğitim önerileri tartışılıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: