Gazeteci Timur Soykan, CHP’li belediyelere yönelik operasyonları eleştirdiği sosyal medya paylaşımları nedeniyle 5 Temmuz’da gözaltına alındı. “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” ve “suç işlemeye alenen tahrik etme” suçlamalarıyla İstanbul Çağlayan Adliyesi’ne sevk edilen Soykan için savcılık, sulh ceza hakimliğinden tutuklama talep etti. Soykan, emniyet ve savcılık ifadelerinde paylaşımlarının gazetecilik görevi kapsamında olduğunu savunarak suçlamaları reddetti. Adli süreç, kamuoyunda yoğun tartışmalara yol açtı.
Gözaltına uzanan paylaşımlar
Timur Soykan, 5 Temmuz’da Adana, Adıyaman ve Antalya büyükşehir belediye başkanlarının gözaltına alınmasına tepki olarak sosyal medya hesabından paylaşımlarda bulundu. Operasyonların siyasi olduğunu ve yargının tarafsızlığını yitirdiğini savunan ifadeler, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “halkı yanıltıcı bilgiyi yaymak” suçu kapsamına alındı. Soykan, Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde verdiği ifadede, “Paylaşımlarım kamuoyunu bilgilendirme amacı taşıyor. Gözaltına alınmam absürt” diyerek eleştirilerini sürdürdü. Soykan, operasyonların muhalefeti sindirme amacı taşıdığını öne sürdü.
Savcılıkta ifade ve suçlamalar
Savcılık sorgusunda Soykan, CHP’li belediye başkanlarına yönelik operasyonların yolsuzluk bahanesiyle siyasi gerekçelere dayandığını savundu. İktidar belediyelerine yönelik yolsuzluk iddialarının görmezden gelindiğini, ancak muhalefet belediyelerine art arda operasyon düzenlendiğini belirtti. “Bu, hukukun eşitlik ilkesine aykırıdır. Paylaşımlarım gerçeği yansıtıyor ve halkı yanıltmıyor” dedi. Soykan, ifadelerinin gazetecilik sorumluluğunun bir parçası olduğunu vurguladı. Ancak savcılık, “halkı yanıltıcı bilgiyi yaymak” ve “suç işlemeye tahrik” suçlamalarıyla Soykan’ı sulh ceza hakimliğine sevk etti ve tutuklama istedi.
Adli süreç ve tepkiler
Soykan’ın gözaltına alınması ve tutuklama talebi, basın camiasında ve kamuoyunda geniş yankı buldu. Çağlayan Adliyesi önünde toplanan meslektaşları, Soykan’a destek mesajları verdi. Soykan’ın avukatı Enes Ermaner, paylaşımların ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu ve suç unsuru taşımadığını belirtti. Basın örgütleri, sürecin basın özgürlüğünü zedeleyici nitelikte olduğunu ifade etti. Sulh ceza hakimliğinin vereceği karar, hem Soykan’ın durumu hem de benzer davalar için emsal teşkil etme potansiyeli taşıyor. Kamuoyu, adli sürecin sonucunu yakından takip ediyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: