Konuşma, Kudüs'teki Türk Konsolosluğu'nun statüsüne yönelik taleplerle damga vurdu. Olay, iki ülke arasındaki gerilimi bir kez daha gözler önüne serdi.
Ohad Tal, Dini Siyonizm Partisi'nden milletvekili olarak bilinen isim, meclis oturumunda Türkiye'nin ekonomik, diplomatik ve askeri gücünü vurguladı. Erdoğan liderliğindeki Türkiye'nin, İsrail'in stratejik çıkarlarını her alanda baltaladığını savundu. Bir hafta önce 15 Knesset üyesinin imzaladığı mektupla, Türk Konsolosluğu'nun Tel Aviv büyükelçiliğine bağlı alt birim olarak tanımlanmasını ve ayrıcalıklarının iptal edilmesini talep ettiler. Bu gelişme, 5 Aralık 2025'te mecliste gündeme geldi ve partilerüstü bir politika çağrısıyla sonuçlandı.
Bölgesel Gerilimlerin Arka Planı
Türkiye-İsrail ilişkileri, son yıllarda Gazze olayları ve Doğu Akdeniz anlaşmazlıklarıyla derinleşen bir gerilim yaşıyor. Ankara, İsrail'in Filistin politikalarını soykırım olarak kınarken, Tel Aviv Türkiye'nin bölgesel nüfuzunu stratejik risk görüyor. Dışişleri Bakanlığı verilerine göre, iki ülke diplomatik bağlarını korusa da ticaret hacmi 2024'te tamamen durdu. Erdoğan, BM platformlarında İsrail'i durdurma çağrılarını yinelerken, İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz gibi isimler NATO'da Türkiye'ye yönelik eleştirilerde bulundu.
Konuşma sonrası, Tal dışişleri ve güvenlik komitelerinde acil oturum talep etti. Batı'nın sessiz kalmasının İsrail'i ağır bedelle yüzleştireceğini savundu. Yunanistan ve Güney Kıbrıs'la güvenlik işbirliğinin artırılması önerisi, Ankara'ya karşı cephe oluşturma stratejisini yansıtıyor. Suriye'deki gelişmeler de bu gerilimi besliyor; İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Türkiye'nin olası etkisini "ağır bedel" uyarısıyla ele aldı. ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ise Türkiye-Suriye-İsrail ilişkilerinin yeniden tanımlanacağını belirtti.
Tepkiler ve Olası Sonuçlar
Türkiye cephesinden doğrudan bir tepki gelmedi, ancak Erdoğan'ın son açıklamaları İsrail'in saldırganlığını "Türkiye'yi de içine alan" bir tehdit olarak tanımlıyor. MHP lideri Devlet Bahçeli, benzer gerilimlerde "her türlü senaryo gündemde" diyerek hazırlıklı olunmasını vurguladı. İYİ Parti ise İsrail'in Türkiye'ye yönelik iddialarını reddederek, ekonomik risklere dikkat çekti. Bu olay, iki ülke arasındaki diplomatik kanalları daha da zorlayabilir.
Oturum talebi, İsrail hükümetini kapsamlı bir Türkiye politikası oluşturmaya itebilir. Kudüs'teki konsolosluk statüsü değişikliği, uluslararası hukuka dair tartışmaları alevlendirebilir. Bölgesel aktörler, Lübnan ve Suriye sınırlarındaki hareketliliği izlerken, Batı'nın tutumu belirleyici rol oynayacak. Gerilim, enerji koridorları ve Filistin meselesi üzerinden uzamaya aday. Taraflar, diplomatik adımlarla tansiyonu düşürme fırsatını kolluyor, ancak söylemler sertleşmeye devam ediyor.
Ohad Tal Kimdir
Ohad Tal, İsrail'in aşırı sağ kanadında etkili bir figür olarak öne çıkıyor. Bezalel Smotrich'in liderliğindeki Dini Siyonizm Partisi'nde milletvekili olarak görev yapıyor. Siyasi kariyerinde, İsrail'in egemenlik haklarını savunan sert söylemleriyle tanınıyor. Özellikle Filistin meselesi ve bölgesel tehditler konusunda, Türkiye'yi sıkça eleştiren isimler arasında yer alıyor. Tal, meclis konuşmalarında Batı ittifakını harekete geçirme çağrılarını sürdürüyor ve Yunanistan ile Güney Kıbrıs'la işbirliğini teşvik ediyor.
Tal'ın konuşması, Türkiye'nin Irak ve Suriye üzerinden yürüttüğü projelerin İsrail'in IMEC koridorunu engellediğini iddia etti. Doğu Akdeniz'deki gaz ve enerji hatlarını tehdit olarak gören Tal, Ankara'nın Kudüs'teki faaliyetlerini "düşmanca operasyon merkezi" diye niteledi. Mektupta, Türk diplomatların akreditasyon mektuplarını Ramallah'a sunması halinde geçiş serbestliğinin kesilmesini istediler. Bu talepler, İsrail'in başkent egemenliğini güçlendirme adımı olarak sunuldu.
Yorumlar
Kalan Karakter: