TÜRKSAT 6A için geri sayım başladı: Türkiye ilk yerli haberleşme uydusunu uzaya fırlatmaya hazırlanıyor

TÜRKSAT 6A, Türkiye'nin kendi imkânlarıyla geliştirdiği ilk haberleşme uydusu olma özelliğini taşıyor. Uydunun 2025 Temmuz ayında ABD’nin Florida eyaletindeki Cape Canaveral Üssü'nden SpaceX Falcon 9 roketiyle fırlatılması planlanıyor.

Proje, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK UZAY, ASELSAN ve TUSAŞ iş birliğiyle yürütülüyor.

TÜRKSAT 6A ne işe yarayacak?

Bu uydu, Türkiye’nin haberleşme altyapısında bağımsızlık ve güvenlik hedeflerini destekleyecek:

• Asya, Avrupa ve Afrika’ya geniş kapsama alanı sağlayacak.

• Kamu, askeri ve ticari haberleşme ihtiyaçlarını karşılayacak.

• Türksat’ın mevcut uydularına ek kapasite kazandıracak.

Ayrıca, dışa bağımlılığın azalması ve yerli mühendislik kapasitesinin gelişimi açısından stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan açıklama

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta katıldığı tanıtım toplantısında şu açıklamayı yaptı:

“TÜRKSAT 6A, uzay alanındaki bağımsızlığımızın simgesi olacak. Bu başarı, Türk mühendisliğinin geldiği noktayı tüm dünyaya gösterecektir.”

Uzay ve teknoloji stratejisinin parçası

TÜRKSAT 6A, yalnızca bir uydu projesi değil; Türkiye Uzay Ajansı’nın yürüttüğü ulusal uzay programının da temel taşlarından biri.

Bu bağlamda:

• 2030 yılına kadar Ay misyonu,

• Uzay limanı kurulması,

• Astronot gönderme hedefleri,

gibi planlar gündemdeki yerini koruyor.

Uluslararası etki ve bölgesel rekabet

Türkiye’nin bu hamlesi, uzay ve haberleşme alanında bölgesel güç rekabeti açısından da önemli görülüyor:

• İran, İsrail, Hindistan gibi ülkelerin yürüttüğü programlara karşılık güçlü bir alternatif doğuyor.

• Türkiye’nin Orta Doğu, Orta Asya ve Afrika’daki etkisini artıracağı öngörülüyor.

• Uydu üretimindeki yerlilik oranı %80’in üzerinde.

Teknolojik bağımsızlık yolunda dev bir adım

TÜRKSAT 6A’nın fırlatılması, Türkiye’nin hem iletişim hem de uzay teknolojilerinde bağımsızlık vizyonunun somut bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Bu gelişme, Türkiye’nin uluslararası arenada teknoloji üreten ve ihraç eden bir ülke olma hedefinde yeni bir dönemi başlatabilir.