Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Arif Aras, 13 Şubat 2025’teki genel kurul konuşmaları nedeniyle “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” ve “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçlamalarıyla yargılandıkları davanın ilk duruşması için 20 Mayıs’ta Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na geldi. İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen dava, iş dünyası ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Turan ve Aras, konuşmalarında hukukun üstünlüğü, ekonomik istikrar ve siyasi gelişmeler üzerine eleştiriler dile getirmiş, bu sözler kamu barışını bozmaya elverişli olarak nitelendirilmişti. Soruşturma, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Yeni Türkiye’de haddinizi bileceksiniz” çıkışından sonra hız kazanmış, iki ismin polis eşliğinde ifadeye götürülmesi tartışma yaratmıştı. Sosyal medyada, dava süreci hem destek hem de eleştiri topladı.
Davanın kökeni ve suçlamalar
13 Şubat’taki TÜSİAD Genel Kurulu’nda, Ömer Aras, Kartalkaya yangını, İliç maden faciası ve kayyum atamaları gibi olayları eleştirerek, “78 kişi ölüyorsa, bu denetimsizlik ve çöken sistemdir” demişti. Orhan Turan ise hukukun üstünlüğü ve kadın cinayetleri gibi sorunlara değinmiş, “Suç işlemek, şirket kurmaktan kolay” ifadesini kullanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bu konuşmaları dezenformasyon ve yargıyı etkileme olarak değerlendirerek, 1 yıl 10 aydan 5 yıl 6 aya kadar hapis talebiyle iddianame hazırladı.
Adli süreç ve tepkiler
Turan ve Aras, 19 Şubat’ta polis eşliğinde İstanbul Adalet Sarayı’na götürülmüş, ifadelerinin ardından yurt dışı çıkış yasağı ile serbest bırakılmıştı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, soruşturmanın Erdoğan’ın konuşmasından önce başladığını savunurken, CHP lideri Özgür Özel, süreci “demokrasiye tehdit” olarak niteledi. Sosyal medyada, kullanıcılar “TÜSİAD susturulamaz” ve “Eleştiri suç mu?” yorumlarıyla destek verdi, ancak bazıları konuşmaların provokatif olduğunu savundu.
İkinci iddianame ve dava beklentileri
5 Mayıs’ta, Turan ve Aras hakkında “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçundan ikinci bir iddianame düzenlendi, adli para cezası talep edildi. Bu iddianame, Ekrem İmamoğlu, Ümit Özdağ ve Gezi Parkı soruşturmaları gibi konulara değinen konuşmaları algı oluşturma olarak gördü. 20 Mayıs’taki duruşmada, savunma ve tanık ifadelerinin alınması bekleniyor. İş dünyası, davanın özgürlükler ve ekonomik istikrar üzerindeki etkilerini yakından izliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: