TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras, 13 Şubat’ta düzenlenen genel kurulda yaptıkları konuşmalar nedeniyle yeni bir iddianameyle karşı karşıya. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, iki ismi zincirleme şekilde “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçlamasıyla suçluyor ve adli para cezası talep ediyor.
Bu iddianame, daha önce aynı konuşmalar nedeniyle açılan ve “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlamasıyla 1 yıl 10 aydan 5 yıl 6 aya kadar hapis cezası istenen dava dosyasıyla birleştirildi. Savcılık, Turan ve Aras’ın konuşmalarında yargıyı manipüle etmeye çalıştığını ve kamu barışını bozduğunu iddia ediyor.
Konuşmalardaki eleştiriler: Hangi konular hedef alındı
Savcılık, Turan ve Aras’ın konuşmalarında
Bolu Kartalkaya’daki yangın,
İliç maden faciası, depremler, bazı belediye başkanlarına
kayyım atanması,
Ümit Özdağ,
Ayşe Barım ve
Ekrem İmamoğlu’nun yargı süreçleri gibi konuları ele alarak toplumda endişe ve güvensizlik yarattığını öne sürüyor. İddianamede, bu söylemlerin
hukukun üstünlüğü ve
bağımsız yargı ilkelerine zarar verdiği, adil yargılanma süreçlerini etkilediği belirtiliyor.
Yargıyı etkileme iddiası: Kamu barışına zarar mı
İddianameye göre, Turan ve Aras,
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yönelik güven probleminin oluştuğunu söyleyerek yargı görevlilerinin tarafsızlığını zedeledi. Savcılık, şüphelilerin konuşmalarının
düşünce ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığını, yargıyı manipüle etmek amacıyla gerçeğe aykırı bilgiler yaydığını ve toplumun hukuki güvenlik duygusunu zayıflattığını savunuyor. Ayrıca, bu bilgileri
TÜSİAD’ın konumundan faydalanarak yaydıkları ifade ediliyor.
Daha önceki dava ile birleşme: Süreç nasıl ilerleyecek
Turan ve Aras için hazırlanan bu yeni iddianame,
İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi ve önceki
“yanıltıcı bilgiyi yayma” suçlamasıyla açılan davayla birleştirildi. Savcılık, her iki isim için zincirleme şekilde
“adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçundan
50 günden az olmamak üzere adli para cezası talep ediyor. Ancak bu suçlamalar, TÜSİAD’ın konuşmalarının
demokrasi kültürü çerçevesinde yapıldığını savunan açıklamalarıyla çelişiyor ve ifade özgürlüğü tartışmalarını alevlendiriyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: