İtalyan Aviointeriors tarafından tasarlanan bu sistem, yolcuları eğimli bir pozisyonda tutarak kabin kapasitesini %20 artırıyor ve bilet fiyatlarını düşürmeyi hedefliyor. Ancak, konforu asgariye indiren bu tasarım, sosyal medyada “insanlık dışı” ve “köle gemisi düzeni” gibi sert eleştirilerle karşılandı. 21 Mayıs’ta duyurulan sistem, havacılık sektöründe maliyet ve konfor arasındaki gerilimi yeniden gündeme getirdi.
2010’da güvenlik testlerini geçemeyen Skyrider, 2018’de Hamburg’daki Uçak İç Mekanları Fuarı’nda güncellenmiş haliyle tanıtıldı ve 2025’te Avrupa Birliği Havacılık Güvenliği Ajansı (EASA) onayı aldı. Ryanair gibi bütçe dostu havayollarının ilgisini çeken sistem, 2 saate kadar kısa uçuşlar için planlanıyor. Sosyal medyada, “Ucuz bilet için sağlığımızdan mı olacağız?” gibi yorumlar, yolcu memnuniyeti ve etik tartışmalarını alevlendirdi. İşte Skyrider 2.0’ın detayları, tartışmaları ve havacılık sektörüne etkisi.
Skyrider 2.0: Tasarım ve özellikleri
Skyrider 2.0, bisiklet selesine benzer bir koltuk tasarımıyla yolcuları 45 derece eğimli bir pozisyonda tutuyor. Aviointeriors’in geliştirdiği sistem:
- Kabin kapasitesini artırıyor: Geleneksel koltuklara kıyasla 23 inç (58 cm) koltuk aralığıyla %20 daha fazla yolcu taşınıyor.
- Hafif ve ekonomik: Koltuklar, standart ekonomi koltuklarına göre %50 daha hafif, bakım maliyetlerini düşürüyor.
- Güvenlik onayı aldı: Taban ve tavana sabitlenen koltuklar, EASA’nın acil çıkış ve türbülans testlerini geçti.
- Kısa uçuşlar için: 2 saatlik uçuşlar, örneğin Madrid-Lizbon veya İzmir-İstanbul gibi rotalar hedefleniyor.
Sistem, ekonomi, premium ekonomi ve business sınıfı ile birlikte ultra temel ekonomi seçeneği sunarak havayollarına esneklik sağlıyor. Ryanair CEO’su Michael O’Leary, 1-5 euro’luk bilet fiyatlarıyla sistemi savunurken, koltukların kısa süreli uçuşlarda yeterli konfor sunduğunu iddia ediyor. Ancak, koltukların reklama dayanmaması, bagaj için yer bırakmaması ve yaşlı veya engelli yolculara uygunluğu tartışma konusu.
Tartışmalar ve sosyal medya tepkileri
Skyrider 2.0, sosyal medyada büyük tepki çekti. X platformunda kullanıcılar, sistemi “torture chamber” (işkence odası) ve “insanlık dışı” olarak nitelendirdi. “Yakında kanatta uçuracaklar” veya “Bu köle gemisi düzeni” gibi yorumlar, konfor kaygılarını yansıttı. Eleştiriler şu noktalarda yoğunlaştı:
- Konfor eksikliği: CNN Travel’ın 2019 testinde, koltukların birkaç dakikadan fazla rahatsız olduğu belirtildi. Uzun süreli ayakta durmanın bel ve bacak ağrılarına yol açabileceği ifade ediliyor.
- Erişilebilirlik: Yaşlı, engelli veya çocuklu yolcular için uygun olmadığına dair endişeler var.
- Etik tartışmalar: Sistem, yolcu onurunu zedelediği ve ucuz bilet için sağlığı riske attığı gerekçesiyle eleştiriliyor.
Buna karşın, bazı kullanıcılar “3 euro’ya Paris’e uçsam ayakta da giderim” diyerek düşük fiyatları savundu. Aviointeriors, koltukların kovboyların saatlerce kullandığı selelere benzediğini öne sürse de, bu benzetme sosyal medyada alay konusu oldu.
Neden 2026 ve hangi havayolları?
Skyrider 2.0, 2010’da FAA ve EASA testlerini geçememiş, ancak 2018’deki Skyrider 3.0 ile yapısal sorunlar giderilerek onay aldı. 2026’da Ryanair, Wizz Air ve diğer düşük maliyetli Avrupa havayollarının kısa mesafeli rotalarda (örneğin, İzmir-Atina, Londra-Paris) sistemi devreye alması bekleniyor. Michael O’Leary, 10 sıra Skyrider ve 15 sıra geleneksel koltuk düzeniyle uçakları donatmayı planladığını belirtti. Sistem, daha az yakıt tüketimi, hızlı temizlik ve düşük bakım maliyetleriyle havayollarına ekonomik avantaj sağlıyor. Ancak, hiçbir havayolu henüz resmi taahhütte bulunmadı, bu da kamuoyu tepkilerinin etkili olduğunu gösteriyor.
Gelecekteki etkiler ve tartışmalar
Skyrider 2.0’ın yaygınlaşması, havacılıkta maliyet-konfor dengesi tartışmalarını derinleştirebilir. EASA’nın güvenlik onayı, sistemi yasal hale getirse de, yolcu memnuniyeti ve insan hakları açısından eleştiriler sürüyor. X’te bir kullanıcı, “Ucuz bilet için sağlığımızdan mı olacağız?” sorusunu gündeme getirirken, başka bir yorum “Havayolları kâr için her şeyi yapar” görüşünü savundu. Uzmanlar, sistemin yalnızca ultra düşük maliyetli segmentte tutunabileceğini, uzun mesafeli uçuşlarda ise imkânsız olduğunu belirtiyor. Havayollarının, standart koltuklarla birlikte Skyrider seçeneği sunarak yolcu tercihine bırakması planlanıyor, ancak bu, ekonomik baskıyla yolcuları yarı oturur koltuklara yöneltebilir endişesini doğuruyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: