ABD’nin Orta Doğu’daki hava saldırıları tartışma yarattı: Sana ve Suriye’de gerilim artıyor

ABD Silahlı Kuvvetleri, 20 Nisan 2025’te Yemen’in başkenti Sana ve Suriye’nin doğu kırsalındaki bazı bölgeleri hedef alan eş zamanlı hava saldırıları düzenledi. Pentagon’dan yapılan açıklamaya göre, hedef alınan noktalar "İran destekli milis grupların kullandığı askeri altyapılar" olarak tanımlandı.

Saldırılarda en az 12 kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda kişinin yaralandığı bildirildi.

Hedefte Kim Vardı?

ABD yetkilileri, operasyonların Husilere bağlı güçler ile Suriye’deki Şii milis ağlarına yönelik olduğunu duyurdu. Bu grupların:

• Amerikan üslerine yönelik saldırılar planladığı,

• Lojistik destek ve silah sevkiyatı gerçekleştirdiği,

• İran Devrim Muhafızları’yla bağlantılı olduğu iddia edildi.

Ancak Yemenli ve Suriyeli kaynaklar, sivil yerleşim bölgelerinin de zarar gördüğünü ileri sürdü.

Uluslararası Tepkiler: “Orantılılık İlkesi İhlal Ediliyor”

ABD’nin saldırılarına dair küresel tepkiler gecikmedi:

• Birleşmiş Milletler, sivil kayıplara dair derin kaygılarını dile getirdi.

• İran ve Rusya, saldırıları “egemenlik ihlali” olarak niteledi.

• Avrupa Birliği, orantılı güç kullanımı ilkesine dikkat çekerek taraflara itidal çağrısında bulundu.

Ayrıca Türkiye Dışişleri Bakanlığı, bölgede tırmanan gerilimin daha fazla can kaybına neden olmaması gerektiğini vurguladı.

ABD'nin Orta Doğu Politikası Yeniden Masada

2025 yılı itibarıyla ABD’nin Orta Doğu’daki askeri varlığı yeniden sorgulanıyor. Biden yönetimi, bir yandan bölgede "istikrarı sağlamak" iddiasıyla operasyonlar düzenlerken, diğer yandan İran’ın artan etkisiyle mücadele etmeyi hedefliyor.

Ancak eleştirmenler, bu tür operasyonların:

• Sivil ölümleri artırdığı,

• Bölgedeki radikalleşmeyi körüklediği,

• ABD’nin diplomatik prestijini zedelediği görüşünde birleşiyor.

Orta Doğu’da Yeni Bir Tansiyon Dalgası mı?

ABD’nin Yemen ve Suriye’ye yönelik son saldırıları, Orta Doğu’da halihazırda karmaşık olan dengeleri daha da sarsabilir. İran destekli grupların misilleme tehdidi ve bölgesel müttefiklerin pozisyonları, önümüzdeki günlerde yeni krizlerin tetikleyicisi olabilir.