Kanal İstanbul projesi, kamuoyunda tartışılmaya devam ederken, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, projeden vazgeçmediklerini ve doğru finansman imkanlarıyla hayata geçirileceğini net bir şekilde vurguladı. Karayolları Genel Müdürlüğü’nün “Karakurt” Hafif Seviye Kentsel Arama Kurtarma Ekibi Tanıtım ve Araç Dağıtım Töreni’nde konuşan Uraloğlu, 15-20 milyar dolarlık bu dev projenin, İstanbul Boğazı’ndaki gemi trafiğini azaltma ve lojistik ile turizm sektörünü güçlendirme hedefiyle Türkiye için bir ihtiyaç olduğunu belirtti. Bakan, projenin zamanlamasının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile istişare edildiğini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da desteğiyle ilerlendiğini ifade etti.
Bakan, Başakşehir-Nakkaş Otoyol Projesi kapsamında kanal güzergahında devam eden altyapı çalışmalarını örnek göstererek, projenin fiilen başladığını ima etti.
Kanal İstanbul’un Stratejik Önemi ve Mevcut Durum
Bakan Uraloğlu, Başakşehir-Nakkaş Otoyol Projesi’nde kanalın altyapısına uygun olarak inşa edilen bir yapıyı örnek göstererek, “Altta Kanal İstanbul yapılacakmış gibi projelendirilmiş ve inşaatına devam ediyoruz” dedi. Bu, projenin mühendislik çalışmalarının tamamlandığını ve bazı altyapı yatırımlarının başladığını doğruluyor. Ancak, 15-20 milyar dolarlık maliyet nedeniyle, projenin finansmanı için yap-işlet-devret modeli veya kamu-özel sektör ortaklıkları gibi seçenekler değerlendiriliyor. Uraloğlu, “Doğru zamanda, doğru kredi veya finans imkanlarıyla Kanal İstanbul’u yapacağız” diyerek, finansman bulmanın projenin ilerlemesi için kritik olduğunu vurguladı.
Finansman ve Zamanlama Belirsizliği
Uraloğlu’nun açıklamaları, Kanal İstanbul’un finansman modeline dair net bir tablo sunmazken, projenin doğru finansman imkanlarına bağlı olduğunu ortaya koydu. Yap-işlet-devret modeli, Türkiye’nin geçmişte Çanakkale Köprüsü ve İzmir-İstanbul Otoyolu gibi büyük projelerde kullandığı bir yöntem olarak öne çıkıyor. Ancak, 65 milyar dolarlık toplam maliyet tahminleri ve yılda 5 milyar dolar gelir gerekliliği, finansman tartışmalarını karmaşıklaştırıyor. İstanbul Boğazı’ndan ücretsiz geçiş imkanı sunan Montrö Sözleşmesi, kanalın gemi geçiş ücretlerinden elde edilecek geliri sınırlıyor. Örneğin, yılda 20 bin gemi geçişiyle sadece 100 milyon dolar gelir elde edilebileceği hesaplanıyor, bu da gerekli gelirin yalnızca %2’sine denk geliyor.Bakan, projenin zamanlamasıyla ilgili “Ne zaman yapacağız, bunu istişare ediyoruz” diyerek, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile koordineli çalıştıklarını belirtti. 27 Şubat 2025’te Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yapılan bir sunumda, projenin 5 yılda tamamlanması ve tamamen özel sektör finansmanıyla gerçekleştirilmesi öngörülmüştü. Ancak, hukuki engeller ve kamuoyu tepkileri, zamanlamayı belirsiz kılıyor. Örneğin, İstanbul 11. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Yenişehir Rezerv Yapı Alanı imar planını iptal etmiş, bu karar projenin ilerleyişini yavaşlatmıştı.
Yorumlar
Kalan Karakter: