Güney Asya’da, Pakistan ile Hindistan arasındaki gerilim, Cammu Keşmir’in Pahalgam bölgesinde 22 Nisan’da yaşanan ve 26 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısının ardından tehlikeli bir boyuta ulaştı. Hindistan’ın saldırıyı Pakistan merkezli Direniş Cephesi (TRF) ve dolaylı olarak Pakistan’a bağlaması, iki ülke arasında diplomatik ve askeri tansiyonu zirveye taşıdı. Pakistan Genelkurmay Başkanı Seyyid Asım Munir’in İndus Havzası’ndaki barajı vurma tehdidi ve bölgeye 203 mm’lik M-110 obüslerinin sevkiyatı, savaş riskini artıran kritik gelişmeler olarak öne çıktı.
Hindistan’ın İndus Suları Anlaşması’nı askıya alması, sınır kapılarını kapatması ve Pakistanlı diplomatları sınır dışı etmesi, Pakistan’ın da misilleme olarak hava sahasını kapatması ve ticareti durdurmasıyla karşılık buldu. Birleşmiş Milletler’in itidal çağrıları şimdilik etkisiz kalırken, 740 kilometrelik Kontrol Hattı’nda (LoC) son dört yılın en yoğun çatışmaları yaşanıyor. Bölgedeki sağlık personelinin izinlerinin iptal edilmesi ve karşılıklı yaylım ateşi, Güney Asya’da sıcak bir çatışmanın eşiğine gelindiğini gösteriyor.
Pahalgam Saldırısı ve Diplomatik Kriz
22 Nisan’da Cammu Keşmir’in Pahalgam bölgesinde turistlere yönelik düzenlenen ve
26 kişinin öldüğü, çok sayıda kişinin yaralandığı saldırı, bölgedeki gerilimin fitilini ateşledi. Hindistan, saldırıyı Pakistan’da yasaklı
Leşker-i Tayyibe (LET) örgütünün uzantısı Direniş Cephesi’ne (TRF) bağladı ve Pakistan’ı “sınır ötesi terörizmi desteklemekle” suçladı. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Suudi Arabistan ziyaretini yarıda keserek acil bir güvenlik toplantısı düzenledi. Hindistan’ın tepkisi sert oldu:
İndus Suları Anlaşması’nı askıya aldı, Pakistanlı diplomatlara ülkeyi terk etme emri verdi ve tüm Pakistan vatandaşlarının vizelerini iptal etti. Pakistan ise suçlamaları reddederek Hindistan’ı “terör eylemleri planlamakla” suçladı ve hava sahasını Hindistan uçaklarına kapattı.
Pakistan’dan Vur Emri ve Askeri Hazırlıklar
Pakistan Genelkurmay Başkanı Seyyid Asım Munir’in açıklamaları, gerilimi yeni bir safhaya taşıdı. Munir, Hindistan’ın İndus Havzası’ndaki su akışını engellemesi durumunda
barajları hedef alacaklarını duyurdu. Bu tehdit, Pakistan’ın bölgeye
203 mm’lik M-110 obüsleri sevk etmeye başlamasıyla somut bir adıma dönüştü. Pakistan Savunma Bakanı Khavaja Muhammed Asıf da Hindistan’ın “düşük yoğunluklu savaş” yürüttüğünü ve daha büyük bir çatışmaya hazır olduklarını belirtti. Öte yandan, Pakistan Sağlık Bakanlığı’nın
Keşmir’deki tüm sağlık personelinin izinlerini iptal etmesi, olası bir sıcak çatışmaya hazırlık sinyali olarak değerlendirildi. Kontrol Hattı’nda bir Hint kontrol noktasının
Pakistan’a ait bir ATGM (tanksavar füze) ile imha edildiği bildirildi, bu da çatışmaların şiddetlenmekte olduğunu gösteriyor.
Sınırda Çatışmalar ve Bölgesel Riskler
Hindistan basınında yer alan haberlere göre,
Kuzey Keşmir’de son dört yılın en kapsamlı sınır çatışmaları yaşanıyor.
740 kilometrelik Kontrol Hattı boyunca karşılıklı yaylım ateşi devam ederken, Pakistan güçlerinin Hint karakollarına saldırılar düzenlediği rapor edildi. Her iki tarafın sınır köyleri ve yerleşim birimleri çatışmalar nedeniyle tecrit altında kaldı. Hindistan’ın 175 kişiyi gözaltına aldığı ve Pakistan’ın “savaş eylemi” uyarısında bulunduğu bu ortamda,
İndus Suları Anlaşması’nın askıya alınması özellikle Pakistan için hayati bir tehdit oluşturuyor. Pakistan’ın tarımının %80’i ve hidroelektrik üretiminin üçte biri İndus Havzası’na bağlıyken, Hindistan’ın su akışını durdurması durumunda
krizin bir “savaş nedeni” olarak görüleceği açıkça ifade edildi. Birleşmiş Milletler’in itidal çağrıları ise şu ana dek sonuçsuz kaldı.
Yorumlar
Kalan Karakter: