Görüşme sonrasında ortak basın toplantısı yapılmaması, toplantının sonuçları hakkında bazı muğlaklıklar doğurdu. Ancak taraflardan gelen açıklamalar ve Şara'nın ABD basınına verdiği röportajlar, görüşmenin perde arkasını netleştirdi. ABD Hazine Bakanlığı, görüşme sırasında Suriye'ye yönelik yaptırımların hafifletildiğini ve Sezar Yasası yaptırımlarının 180 gün süreyle askıya alındığını duyurdu. Ayrıca Suriye'nin DEAŞ'a karşı ABD öncülüğündeki koalisyona siyasi olarak katılım anlaşması imzalandı.
Beyaz Saray'daki görüşmeye Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın da katılması, SDG/YPG'nin Şam yönetimine entegrasyonu konusunda üçlü bir çalışma mekanizmasının oluşturulmasını sağladı. Suriye Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre, "10 Mart Anlaşması" çerçevesinde Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) Suriye Arap Ordusu'na kademeli olarak entegre edilmesi için net mekanizmalar üzerinde uzlaşıya varıldı. Bu sürecin takibi için üçlü bir teknik komite kurulacağı belirtildi.
Sezar Yasası Yaptırımları ve Ekonomik Beklentiler
ABD Hazine Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Suriye'ye yönelik Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımlar 180 gün süreyle kısmen askıya alındı. Bu karar, 23 Mayıs 2025'te alınan bir önceki 180 günlük askıya alma kararının yerini aldı. Ancak Rusya ve İran'la ilgili işlemlerin yanı sıra bu ülke menşeli mal, teknoloji, yazılım, fon, finansman veya hizmetlerin transferi bu muafiyetlerden hariç tutuldu.
2019 yılında yürürlüğe giren Sezar Yasası, adını Beşar Esad muhaliflerinin tutulduğu hapishanelerdeki işkenceleri belgeleyen Suriyeli fotoğrafçı Sezar'dan alıyor. Yasa, Suriye'deki sivillere yönelik savaş suçları ve insan hakları ihlalleri nedeniyle sorumlu kişi ve kurumlara mali baskı uygulamak amacıyla çıkarıldı. Esad'ın yanı sıra devlet yetkilileri, güvenlik güçleri, iş insanları ve rejime yakın kişileri kapsayan bu yasa, Suriye ekonomisinin toparlanmasını ciddi şekilde kısıtladı.
Yaptırımların tamamen kaldırılması için ABD Kongresi'nde karar alınması gerekiyor. ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi üyeleri, Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların kaldırılmasıyla desteklenen "refah ve istikrarlı" bir Suriye'nin yanında olduklarını ifade etti. Ancak ABD'de bütçe görüşmeleri ve federal hükümetin kapanması gündemi nedeniyle Kongre'nin kısa vadede Sezar yaptırımlarına yönelik bir karar alması muhtemel görünmüyor. Yaptırımların geçici olarak askıya alınması Suriye'nin acil ihtiyaç duyduğu ekonomik yardımlar ve yatırımlara imkan tanısa da, uluslararası şirketlerin Suriye'ye uzun vadeli ekonomik yatırımlar yapabilmesi için bu yaptırımların tamamen kaldırılması gerekiyor.
DEAŞ'a Karşı Koalisyon ve SDG Entegrasyonu
Beyaz Saray görüşmesinden çıkan diğer önemli sonuç, Suriye'nin DEAŞ'a karşı ABD öncülüğündeki koalisyona katılım anlaşması oldu. Ancak Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Suriye koalisyona yalnızca siyasi olarak katıldı ve anlaşmanın askeri bir içeriği bulunmuyor. Anlaşmaya göre Suriye'nin koalisyona tam katılımından ziyade ABD ile karşılıklı istihbarat paylaşımı yapması ve DEAŞ terörüne karşı birlikte çalışmaya devam etmesi öngörülüyor.
Görüşmede ayrıca SDG/YPG'nin Şam yönetimine entegrasyonu konusu ele alındı. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ana görüşmenin bir bölümüne katılarak Amerikan ve Suriyeli mevkidaşlarıyla üçlü toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantıda SDG'nin entegrasyonu konusunda müzakerelerde bulunuldu ve yıl sonuna kadar bu konuda çalışmaya devam edileceği öngörüldü.
Mart 2025'te Şam'da imzalanan "10 Mart Anlaşması", SDG'nin Suriye Arap Ordusu'na kademeli olarak entegre edilmesini öngörüyordu. Ancak o dönemden bu yana süreçte ciddi ilerlemeler kaydedilmedi. Ana yapısını terör örgütü PKK'nın Suriye kolu YPG'nin oluşturduğu SDG'nin askeri olarak dağıtılmayı reddetmesi ve Suriye ordusuna birkaç tümen şeklinde dahil olmakta diretmesi nedeniyle konu tıkanmış durumda. Sınır kapıları, DEAŞ'lıların bulunduğu kamplar, petrol tesisleri ve devlet kurumlarının Şam'a devredilmesi konusunda da henüz bir gelişme yaşanmamış olması Ankara ve Şam için önemli bir güvenlik tehdidi oluşturuyor.
SDG Komutanı Mazlum Abdi, Beyaz Saray görüşmesi sonrasında "güçlerinin Suriye devletine entegrasyonunu hızlandırma kararlılığının" ele alındığını belirtti. Ayrıca Suriye'nin ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyona katılımını "ortak çabaların güçlendirilmesi ve IŞİD'in kalıcı olarak yenilgiye uğratılması" yönünde önemli bir adım olarak nitelendirdi.
Ahmed Şara Kimdir?
Ahmed Şara, Aralık 2024'te Beşar Esad'ı deviren muhalif güçlerin lideri olarak tarihe geçti ve Ocak 2025'te Suriye'nin geçici devlet başkanı olarak göreve geldi. Şara, 20 yıl önce ABD güçlerine karşı savaşan El Kaide militanlarına katıldığı için Irak'ta ABD kontrolündeki bir gözaltı merkezinde tutulmuştu. Uzun yıllar boyunca ABD tarafından "özel olarak belirlenmiş küresel terörist" listesinde bulunan Şara, ABD ziyaretinden sadece 2 gün önce bu listeden çıkarıldı.
Şara, Washington Post gazetesine verdiği röportajda, ABD Başkanı Trump ile yapılan görüşmenin asıl amacının ikili ilişkilerin yeniden inşasına başlamak olduğunu belirtti. Suriye'nin başkenti Şam'a vardıklarında bir ABD vatandaşının hapishaneden salınmasını sağladıklarını ve bu kişiyi hemen ABD'li yetkililere teslim ettiklerini açıkladı. Suriye'de kayıpları araştıran bir komisyon kurduklarını dile getiren Şara, Suriye'de kaybolan Amerikan vatandaşlarına odaklandıklarını ve Amerikan makamlarıyla koordinasyon halinde çalıştıklarını söyledi. Şara, ABD'de katıldığı bir canlı yayında "İsrail işgalci" diyerek Suriye'nin işgal altındaki toprakları için İsrail'le müzakere yapmayacağını vurguladı.
Yorumlar
Kalan Karakter: