Gazeteci Timur Soykan, sosyal medya paylaşımları nedeniyle 5 Temmuz’da gözaltına alınmasının ardından, 6 Temmuz’da İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde görülen mahkeme süreciyle serbest bırakıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” ve “suç işlemeye alenen tahrik etme” suçlamalarıyla başlattığı soruşturma kapsamında tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Soykan, sulh ceza hakimliği tarafından haftada üç gün imza ve yurt dışı çıkış yasağı şartıyla adli kontrolle serbest bırakıldı. Bu karar, basın özgürlüğü tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.
Gözaltıdan mahkemeye: Soykan’ın paylaşımları
Timur Soykan, 5 Temmuz sabahı CHP’li Adana, Adıyaman ve Antalya büyükşehir belediye başkanlarının gözaltına alınmasına tepki olarak sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar nedeniyle gözaltına alındı. “Rejim, toplumu yolsuzluk operasyonlarına ikna etmek gibi bir derdinin kalmadığını ilan ediyor” ve “Darbe sürüyor, halkın iradesi gasp ediliyor” gibi ifadeler, savcılık tarafından “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçu kapsamında değerlendirildi. Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde ifade veren Soykan, paylaşımlarının gazetecilik görevi olduğunu ve suç unsuru taşımadığını savundu. 6 Temmuz’da adliyeye sevk edilen Soykan için savcılık, tutuklama talep etti.
Mahkeme kararı: Adli kontrol şartıyla serbestlik
Çağlayan Adliyesi’nde nöbetçi sulh ceza hakimliği, Soykan’ın savunmasını dinledikten sonra tutuklama talebini reddetti. Mahkeme, Soykan’a haftada üç gün karakola imza atma ve yurt dışı çıkış yasağı içeren adli kontrol şartları uygulayarak serbest bırakılmasına hükmetti. Soykan’ın avukatı Enes Ermaner, karar sonrası yaptığı açıklamada, müvekkilinin paylaşımlarının ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu ve suçlamaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirtti. Soykan, adliye çıkışında meslektaşlarına, “Hakikat mücadelesine devam edeceğiz” mesajını verdi.
Basın camiasından destek, tartışmalar alevlendi
Soykan’ın serbest bırakılması, basın örgütleri ve meslektaşları tarafından memnuniyetle karşılandı. Türkiye Gazeteciler Sendikası, “Gazetecilik suç değildir” diyerek karara destek verdi. Ancak süreç, Türkiye’de basın özgürlüğüne yönelik kaygıları yeniden gündeme getirdi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Soykan’ın gözaltına alınmasını “yıldırma girişimi” olarak nitelendirirken, basın meslek örgütleri, yargının sosyal medya paylaşımlarını suçlama aracı olarak kullanmasının ifade özgürlüğünü tehdit ettiğini vurguladı. Soykan’ın daha önce Nisan 2025’te Murat Ağırel ile birlikte benzer bir süreçten geçerek adli kontrolle serbest bırakıldığı hatırlatıldı. Kamuoyu, benzer davaların basın üzerindeki etkisini tartışmaya devam ediyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: