ABD Başkanı Donald Trump, 2025 itibarıyla ticaret politikasında köklü bir değişikliğe giderek “Donald-25” adını verdiği yeni bir ekonomik yönelim başlattı. Bu politika kapsamında, Çin başta olmak üzere birçok ülkeye yönelik yüksek oranlı gümrük vergileri devreye alındı. Elektronikten tekstile kadar geniş bir yelpazede ithalata getirilen kısıtlamalar, özellikle Asya pazarlarını hedef alıyor.
Çin ile ticarette gerilim artıyor
Trump yönetiminin Çin’e uyguladığı yeni tarifeler, iki ülke arasındaki ticaret dengesini ciddi şekilde etkiledi. Çin Dışişleri Bakanlığı, bu adımları “ekonomik baskı” olarak tanımlarken, Pekin yönetimi de karşı yaptırım seçeneklerini değerlendirmeye aldı.
Uluslararası Ticaret Odası’ndan yapılan açıklamada, bu politikaların yalnızca Çin’i değil, çok sayıda gelişmekte olan ülkeyi de dolaylı yoldan etkileyebileceği ifade edildi.
Tedarik zincirlerinde kırılmalar yaşanıyor
Yeni gümrük tarifeleri, özellikle teknoloji ve otomotiv sektörlerinde üretim maliyetlerini artırıyor. ABD merkezli birçok şirket, tedarik zincirlerindeki gecikmeler nedeniyle siparişlerini yeniden yapılandırmak zorunda kalıyor.
Uluslararası Para Fonu (IMF), küresel tedarik zincirindeki bu bozulmanın 2025’in ikinci çeyreğinde büyüme tahminlerini aşağı çekeceğini öngörüyor.
Piyasalarda tedirginlik, resesyon endişesi büyüyor
Yeni ekonomik yönelimin ardından küresel borsalarda dalgalanmalar yaşandı. Avrupa ve Asya borsalarında değer kayıpları gözlemlenirken, yatırımcı güveninde düşüş meydana geldi. Uzmanlar, ticari korumacılığın artması durumunda küresel bir resesyon ihtimalinin güçleneceğini belirtiyor.
Columbia Üniversitesi’nden ekonomi profesörü Dr. Rachel Lin, durumu şöyle yorumladı:
“Donald Trump’ın ekonomik politikaları, kısa vadede iç piyasayı koruyabilir ancak uzun vadede küresel iş birliğini zedeleme riski taşıyor.”
AB’den eleştiri, müttefiklerden mesafe
Trump’ın politikaları yalnızca Çin’i değil, Avrupa Birliği ile ilişkileri de etkiledi. Brüksel, ABD’nin tek taraflı ticaret uygulamalarının Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ilkeleriyle bağdaşmadığını savunuyor. Almanya Ekonomi Bakanı Robert Habeck, “ABD’nin yaklaşımı ortaklığa değil, rekabete dayanıyor” dedi.
Kanada ve Meksika gibi Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA) üyeleri de Trump’ın politikalarına mesafeli yaklaşıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: