ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, geçtiğimiz hafta Münih Güvenlik Konferansı’nda yaptığı konuşmada, Avrupa’daki liderleri “küreselciliği körüklemekle” suçladı ve ulusal egemenliği savunan sağ hareketlere destek verdiğini açıkça dile getirdi. Bu açıklamalar, Avrupa kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Özellikle Almanya ve Fransa, Vance’ın ifadelerini “provokatif” ve “AB değerleriyle çelişen” bir tutum olarak değerlendirdi. Alman Savunma Bakanı Boris Pistorius, Vance’ın açıklamaları hakkında şu ifadeleri kullandı:
“Transatlantik dayanışma, karşılıklı saygıya dayanır. Bu tür açıklamalar yalnızca bölünmeye hizmet eder.”
Washington sessiz, Brüksel rahatsız
Beyaz Saray, Başkan Yardımcısı Vance’ın sözlerine ilişkin doğrudan bir açıklama yapmazken, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın diplomatik kanallar üzerinden Avrupa başkentleriyle temas kurduğu bildiriliyor.
Brüksel’deki AB yetkilileri ise Vance’ın açıklamalarının, 2024 sonunda yapılan ABD başkanlık seçimlerinin ardından oluşan yeni yönetimle Avrupa arasında artan görüş ayrılıklarının bir göstergesi olduğunu savunuyor.
NATO ve ticaret konuları da risk altında
ABD ile Avrupa Birliği arasındaki gerginlik sadece söylem düzeyinde kalmayabilir. Uzmanlara göre, NATO içindeki yük paylaşımı, savunma yatırımları ve Atlantik ötesi ticaret düzenlemeleri gibi konularda da çatışmalı bir döneme girilmesi olası.
Oxford Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Merkezi’nden Prof. Dr. Eliza Braun şunları söyledi:
“ABD’nin yeni yönetimi, Avrupa’dan çok daha içe dönük ve milliyetçi bir çizgi izliyor. Bu durum yalnızca siyasi değil, askeri ve ekonomik bağları da zayıflatabilir.”
AB kamuoyunda Trump dönemine dönüş endişesi
ABD Başkanı Donald Trump’ın tekrar göreve gelmesiyle birlikte Avrupa kamuoyunda, 2016–2020 dönemindeki transatlantik kopuşun yeniden yaşanabileceği yönünde endişeler artmış durumda. Avrupa’da özellikle çevre politikaları, dijital düzenlemeler ve Çin’e karşı ortak duruş konularında ABD ile derin görüş ayrılıkları olduğu belirtiliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: