Türk sanatçı Hakan Keleş, dijital illüstrasyon serisi “Gulliver’in torunları” ile uluslararası sanat dünyasında dikkat çekiyor. Dev figürlerle sokak estetiğine felsefi bir boyut kazandıran eserleri dünya basınında öne çıkıyor.

“Gulliver’in torunları”: dijital sokak sanatına yeni bir soluk
Mimar ve illüstratör Hakan Keleş, 2017’de başlattığı dijital sanat serisi “Gulliver’in torunları” ile sıradan şehir manzaralarını fantastik anlatılarla dönüştürüyor. Türkiye’nin farklı şehirlerinden çektiği sokak fotoğraflarına, dev boyutlarda ve masalsı öğeler taşıyan insan figür
leri yerleştiren Keleş, özellikle sosyal medya üzerinden geniş bir takipçi kitlesine ulaştı.
Eserleri; kapitalizm, yalnızlık, kentleşme ve modern bireyin ruh hâli gibi temalara göndermeler içeriyor.
Uluslararası ilgi ve sergi davetleri
2025 yılında Hakan Keleş’in çalışmaları başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede sanat çevreleri tarafından keşfedildi. Almanya’nın Leipzig kentinde açılan “Giant stories” adlı karma sergide yer alan sanatçının eserleri, İngiltere’de Bristol Art Museum ve Hollanda’da Urban Arts Rotterdam tarafından da sergiye davet edildi.
The Guardian, Hakan Keleş’i “dijital sokak sanatında yeni bir söylem geliştiren sanatçı” olarak tanımlarken, Artnetsanatçının “mizahı ve melankoliyi harmanlayan görsel diliyle dikkat çektiğini” vurguladı.
Sanatçının yorumu: “Büyüklük, sadece boyutta değil”
Hakan Keleş, yaptığı açıklamada, “Dev figürler aslında küçük hayatlarımızın metaforu. Kentler büyürken biz ne kadar küçülüyoruz, bunu sorguluyorum,” diyerek sanatıyla insan-çevre ilişkisine felsefi bir dokunuş getirdiğini belirtiyor.
Hakan Keleş kimdir?
1988 yılında Ordu’da doğan Hakan Keleş, Karadeniz Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldu. Mimarlık mesleğini sürdürürken aynı zamanda dijital sanat ve illüstrasyon alanında çalışmalar yapmaya başladı. Geniş kitlelerce tanınmasını sağlayan “Gulliver’in torunları” adlı dijital illüstrasyon serisini 2017 yılında sosyal medya üzerinden paylaşmaya başladı. Bu seri, şehir yaşamına ve insan-doğa ilişkisine eleştirel ve felsefi bir bakış sunan figüratif çalışmalardan oluşuyor.
Sanatçının eserleri kısa sürede büyük ilgi gördü ve birçok uluslararası sergiye davet aldı. Sokak kültürü, kent estetiği, toplumsal yabancılaşma ve mizah temalarını işlerken, dijital teknolojiyi geleneksel sanat formlarıyla harmanlayan özgün bir dil geliştirdi. Halen bağımsız sanatçı ve mimar olarak çalışmalarını sürdüren Keleş, Türkiye’de ve yurt dışında dijital sanat alanında öncü isimlerden biri olarak gösteriliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: