Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarıyla tırmanan çatışmalar karşısında sert bir çıkış yaptı. Devlet televizyonu VTV’de konuşan Maduro, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu hedef alarak Yahudi halkına seslendi ve savaşın durdurulması gerektiğini vurguladı. Maduro’nun bu açıklamaları, İsrail-İran geriliminin bölgeyi daha geniş bir çatışmaya sürükleme riski taşıdığı bir dönemde geldi. Venezuela’nın uzun süredir İran’la yakın ilişkileri ve İsrail’e yönelik eleştirel tutumu, Maduro’nun sözlerini uluslararası alanda dikkat çekici kılıyor. İşte Maduro’nun çağrısının detayları ve bölgesel gerilimin arka planı.
Maduro’nun Yahudi halkına çağrısı
Maduro, 19 Haziran’da VTV’de yaptığı konuşmada, İsrail’in İran’a yönelik askeri eylemlerini “savaş çılgınlığı” olarak nitelendirdi. Yahudi halkına hitaben, “Kanımda akan bu miras adına, dünyanın dört bir yanındaki ve işgal altındaki Filistin topraklarında ya da İsrail Devleti sınırları içinde yaşayan asil Yahudi halkına bir çağrıda bulunuyorum. Savaşı durdurmalısınız, Netanyahu’yu durdurmalı ve tüm komşu ülkelerle olan bu cehennem gibi savaş çılgınlığını, tüm Orta Doğu ve Batı Asya’yı fethetme ve kolonileştirme çılgınlığını sona erdirmelisiniz” dedi. Maduro, daha önce de 15 Haziran’da Gazze ve Batı Şeria’daki Filistinlilere yönelik eylemleri “katliam” olarak tanımlamış ve İsrail’in Batı tarafından silahlandırıldığını iddia etmişti. Bu çıkış, Maduro’nun İsrail’e karşı uzun süredir sürdürdüğü sert retorikle uyumlu.
İsrail-İran gerilimi: Son gelişmeler
İsrail ile İran arasındaki gerilim, Haziran başında İsrail’in İran’daki askeri ve nükleer tesislere yönelik düzenlediği hava saldırılarıyla yeni bir boyut kazandı. İsrail, bu operasyonun İran’ın nükleer silah geliştirme kapasitesini engellemek için gerekli olduğunu savundu. İran ise saldırıları “uluslararası hukuka aykırı” olarak nitelendirerek misilleme tehdidinde bulundu. İran’ın 10 Haziran’dan bu yana İsrail’e yönelik füze ve insansız hava aracı saldırıları düzenlediği biliniyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin çatışmayı durdurma çabaları, ABD’nin veto yetkisi nedeniyle sonuçsuz kalırken, bölge ülkeleri artan gerilimden endişe duyuyor. Maduro’nun konuşması, bu çatışmaların Orta Doğu ve Batı Asya’da daha geniş bir savaşa yol açabileceği uyarısını içeriyor.
Venezuela’nın dış politikası ve İran’la ittifakı
Maduro’nun İsrail’e yönelik eleştirileri, Venezuela’nın dış politikasında İran’la kurduğu stratejik ittifakla yakından bağlantılı. Venezuela, 2009’da Hugo Chávez döneminde İsrail’le diplomatik ilişkileri kesmiş ve İran’la enerji, savunma ve ekonomi alanlarında işbirliğini derinleştirmişti. 2022’de iki ülke arasında 20 yıllık bir işbirliği anlaşması imzalandı. Venezuela, İran’ın nükleer programını “barışçıl” olarak nitelendirerek destekledi ve İsrail’in bölgedeki eylemlerini “sömürgeci” bir proje olarak tanımladı. Maduro’nun Netanyahu’yu “21. yüzyılın Hitler’i” olarak adlandırması ve Filistin davasına verdiği destek, Venezuela’nın Latin Amerika’da anti-emperyalist bir söylemle hareket etme çabasını yansıtıyor. Ancak bu tutum, Venezuela’nın uluslararası alanda yalnızlaşmasına ve ABD ile ilişkilerinin daha da gerilmesine yol açıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: