Modern nöroşirürjinin kurucusu Prof. Dr. Gazi Yaşargil, 99 yaşında hayatını kaybetti. “Yüzyılın En İyi Beyin Cerrahı” unvanıyla tıp tarihine damga vuran Yaşargil, mikrocerrahi tekniklerinin geliştirilmesi ve binlerce hastanın hayatını kurtaran çalışmalarıyla dünya çapında bir efsane oldu. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Yaşargil’in vefatını duyurarak, onun bilime adanmış ömrünün herkes için ilham kaynağı olduğunu vurguladı. Tıp camiası, bu büyük kaybın yasını tutarken, Yaşargil’in mirasının genç cerrahlarla yaşamaya devam edeceği belirtiliyor.
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 6 Temmuz 1925’te doğan Yaşargil, Türkiye’den başlayarak İsviçre, Almanya ve ABD’de sürdürdüğü kariyeri boyunca nöroşirürjiye yön verdi. Mikroskopla yapılan beyin ameliyatlarını yaygınlaştıran, kendi tasarladığı aletlerle cerrahide devrim yaratan Yaşargil, ardında 330 makale, 13 kitap ve binlerce yetişmiş cerrah bıraktı. Onun vefatı, sadece Türkiye’de değil, küresel tıp dünyasında derin bir boşluk yarattı.
Mikrocerrahinin öncüsü ve küresel mirası
Prof. Dr. Mahmut Gazi Yaşargil, nöroşirürjiyi dönüştüren mikrocerrahi tekniklerinin öncüsü olarak tanınıyor. 1967’de Zürih’te cerrahi mikroskopla ilk beyin bypass ameliyatını gerçekleştiren Yaşargil, anevrizma, epilepsi ve beyin tümörleri gibi karmaşık vakalarda çığır açtı. Kendi tasarladığı “Yaşargil Anevrizma Klipleri” ve “Leyla Retraktörü” gibi aletler, bugün dünya genelinde beyin cerrahlarının vazgeçilmezi. 1999’da Amerikan Nörolojik Cerrahlar Kongresi’nde “1950-1999 Yüzyılın Beyin Cerrahı” unvanına layık görülen Yaşargil, Harvey Cushing ile birlikte 20. yüzyılın en büyük nöroşirürjisyenlerinden biri kabul ediliyor.
Zürih Üniversitesi’nde 1968-1993 yılları arasında 3000’den fazla cerraha mikrocerrahi eğitimi veren Yaşargil, beş kıtada nöroşirürji laboratuvarları kurdu. 330 makale ve 6 ciltlik “Microneurosurgery” kitabı, beyin cerrahisinin başucu kaynağı olmayı sürdürüyor. 2013’ten itibaren Yeditepe Üniversitesi’nde dersler veren Yaşargil, 95. yaş gününü 2020’de 10 bin cerrahın katıldığı bir webinarla kutlamıştı. ABD, İngiltere ve Çin’deki mikrocerrahi laboratuvarlarına onun adı verildi, Arkansas Üniversitesi’nde “Yaşargil Kürsüsü” kuruldu.
Hayatı ve ödülleri
6 Temmuz 1925’te Diyarbakır’ın Lice ilçesinde, kaymakam Azmi Bey ve Sehavet Hanım’ın oğlu olarak doğan Yaşargil, Ankara Atatürk Lisesi’nden mezun oldu. Tıp eğitimine 1943’te Almanya’daki Friedrich Schiller Üniversitesi’nde başlayan Yaşargil, II. Dünya Savaşı nedeniyle 1945’te İsviçre’deki Basel Üniversitesi’ne geçti ve 1949’da mezun oldu. Zürih Üniversitesi’nde Prof. Hugo Krayenbühl ile çalışarak nöroşirürjiye yöneldi. 1965-1967 yıllarında ABD’de Vermont Üniversitesi’nde mikrocerrahi tekniklerini geliştirdi.
Yaşargil’in ödülleri arasında 1992 Türkiye Cumhuriyeti Tıp Ödülü, 2000 Türkiye Cumhuriyeti Üstün Hizmet Madalyası, 1997 Dünya Nöroşirürji Dernekleri Federasyonu Altın Madalyası ve 2000 Alman Nöroşirürji Derneği Fedor Krause Madalyası yer alıyor. İstanbul, Hacettepe ve Oxford gibi üniversitelerden fahri doktora aldı. İki kez evlenen Yaşargil’in ilk evliliğinden Leyla, Ceylan ve Can adında üç çocuğu bulunuyor. 1973’ten beri mikrocerrahi hemşiresi Dianne Bader-Gibson ile evliydi.
Tıp dünyasında yankılar ve anma
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Yaşargil’in vefatını, “Onun hatırasını yaşatmak için elimizden geleni yapacağız,” diyerek duyurdu. Yeditepe Üniversitesi, Yaşargil’in mirasını sürdürmek için konferanslar düzenleyeceğini açıkladı. Sosyal medyada, “Hocaların hocası, beyin cerrahisinin Piri Reisi” gibi ifadelerle anılan Yaşargil için binlerce taziye mesajı paylaşıldı. Prof. Dr. Uğur Türe’nin öncülüğünde kurulan Yaşargil Mikronöroşirürji Akademisi, onun tekniklerini genç cerrahlara aktarmayı sürdürecek.
Yaşargil’in vefatı, tıp dünyasında bir devrin kapanışı olarak görülüyor. Ancak onun geliştirdiği yöntemler, tasarladığı aletler ve eğittiği cerrahlar, nöroşirürjideki etkisini sonsuza dek sürdürecek. Türkiye, bir bilim çınarını kaybetmenin hüznünü yaşarken, Yaşargil’in gurur verici mirası, geleceğe ışık tutmaya devam edecek.
Yorumlar
Kalan Karakter: