İsrail ile İran arasında 13 Haziran’da başlayan ve dördüncü gününe giren çatışmalar, 16 Haziran sabahı İran’ın Tel Aviv’deki ABD Büyükelçiliği yakınlarına füze isabet etmesiyle yeni bir boyut kazandı. ABD Büyükelçisi Mike Huckabee, binada “küçük çaplı hasar” oluştuğunu ve personelin zarar görmediğini açıklasa da, bu olay Ortadoğu’daki gerilimin küresel diplomasiye sıçradığını gösterdi. İran’ın “Gerçek Vaat-3” operasyonu kapsamında fırlattığı balistik füzeler, Tel Aviv ve Hayfa’da ağır tahribata yol açarken, ABD’nin bölgedeki pozisyonu tartışma konusu oldu. İşte saldırının detayları ve yankıları.
İran’ın Tel Aviv Saldırısı
İran, 13 Haziran’da İsrail’in Natanz ve İsfahan nükleer tesislerine yönelik “Yükselen Aslan” operasyonuna misilleme olarak 200’den fazla balistik füze fırlattı. 16 Haziran sabahı Tel Aviv’e yönelik yoğun bir saldırı düzenleyen İran, resmi kaynaklara göre “stratejik ve hassas hedefleri” vurduğunu iddia etti. Saldırılar, Tel Aviv’in yanı sıra Hayfa, Petah Tikva ve Bnei Brak’ta can kayıplarına ve altyapı hasarına neden oldu. İsrail’in Magen David Adom acil servisleri, dört kişinin öldüğünü ve 87 kişinin yaralandığını bildirdi. İran’ın saldırılarında toplam 24 İsraillinin hayatını kaybettiği açıklandı. ABD Büyükelçiliği yakınlarına isabet eden bir füze, binada cam kırılmaları ve yapısal hasara yol açtı, ancak Huckabee bu hasarı “küçük” olarak nitelendirdi.
ABD Büyükelçiliği’ndeki Hasar
ABD Büyükelçisi Mike Huckabee, 16 Haziran’da yaptığı açıklamada, Tel Aviv’deki büyükelçilik binasının yakınlarına düşen bir İran füzesinin binada hafif hasara neden olduğunu duyurdu. “Büyükelçilik ve konsolosluk bugün kapalı kalacak, ‘bulunduğunuz yerde kalın’ uyarısı devam ediyor. Füzenin patlama etkisiyle binada küçük çaplı hasar oluştu, ancak Amerikalı personel zarar görmedi” dedi. Olay yerinden gelen görüntüler, kırılan camlar ve dağılan eşyaları gösterse de, yapısal bir çökme yaşanmadı. Büyükelçilik, güvenlik protokolleri gereği geçici olarak kapatıldı ve personel sığınaklarda bekletildi. Huckabee, 14 Haziran’da da İran’ın saldırıları sırasında beş kez sığınağa inmek zorunda kaldığını belirtmişti. Bu olay, İran’ın füze saldırılarının ABD’nin diplomatik misyonlarını doğrudan etkileyebilecek bir tehdit oluşturduğunu ortaya koydu.
Küresel ve Bölgesel Yankılar
ABD Büyükelçiliği’ne isabet eden füze, İran-İsrail çatışmasının bölge ötesine taşındığını gösteriyor. ABD Başkanı Donald Trump, İran’a “ABD hedeflerine saldırması durumunda görülmemiş bir güçle karşılık verileceği” uyarısında bulundu, ancak büyükelçilik olayına henüz resmi bir yanıt vermedi. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, İran’ın saldırılarını “sivil hedeflere yönelik terörist eylem” olarak nitelendirerek, “Tahran sakinleri bedelini ödeyecek” tehdidinde bulundu. Türkiye, İsrail’in saldırılarını kınarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan ile görüşmesi diplomatik çabaları hızlandırdı. Hürmüz Boğazı’nın kapanma riski, petrol fiyatlarını varil başına 75 dolara taşırken, altın ons başına 3.439 dolara yükseldi. İran’ın Hürremşehr hipersonik füzesini henüz kullanmamış olması, çatışmanın daha da tırmanabileceği endişesini artırıyor. Büyükelçilik olayı, ABD’nin çatışmaya doğrudan müdahil olma olasılığını gündeme getiriyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: