İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)’ne yönelik yolsuzluk, rüşvet ve suç örgütü iddialarıyla yürüttüğü soruşturmada ikinci dalga operasyon, 26 Nisan 2025’te başladı. 53 kişi hakkında gözaltı kararı verilen operasyonda, 52 şüpheli yakalandı. Savcılık işlemleri tamamlanan 48 şüpheliden 30’u tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.
İBB’ye yönelik ikinci dalga operasyon, 30 kişinin tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmesiyle yeni bir aşamaya geçti. Soruşturma, yolsuzluk, rüşvet ve suç örgütü iddialarıyla büyürken, siyasi tartışmalar da yoğunlaştı. Mahkeme kararları, sürecin seyrini belirleyecek.
Operasyonun Kapsamı
Soruşturma, 19 Mart 2025’te başlayan ilk dalga operasyonun devamı niteliğinde. İlk dalgada İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu dahil 94 kişi gözaltına alınmış, 54’ü tutuklanmıştı. İmamoğlu, “suç örgütü kurma”, “rüşvet” ve “ihaleye fesat karıştırma” suçlamalarıyla 23 Mart’ta Silivri Cezaevi’ne gönderildi ve İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırıldı.
Adli Süreç
26 Nisan’daki operasyonda yakalanan 52 şüpheli, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde ifade işlemlerini tamamladı. Ardından Bayrampaşa Devlet Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi. Savcılık, 4 şüpheliyi adli kontrol şartıyla serbest bırakırken, kalan 48 şüpheliden:- 30’u tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
- 18’i adli kontrol şartıyla serbest bırakılması talebiyle mahkemeye yönlendirildi.
Tartışmalar ve İddialar
Operasyon, kamuoyunda ve siyasi çevrede tartışma yarattı. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, operasyonu “İBB’yi çalışamaz hale getirme çabası” olarak niteledi. İmamoğlu, X platformunda yaptığı paylaşımda, gözaltına alınanların Kanal İstanbul projesine karşı çıkanlar olduğunu savundu: “Gözaltına alınanlar, ranta karşı İstanbul’u koruyanlar.” CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yolsuzluk iddiaları konusunda “düelloya” davet ederek, İmamoğlu’nun suçluluğuna halkın ikna olmaması halinde siyaseti bırakacağını söyledi.AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, TBMM’de yaptığı konuşmada, Murat Ongun’un oğlu Koray’ın kumbarasındaki paraya ve kızı Lal’ın küpelerine el konulduğu iddialarına yanıt verdi. Zengin, “Böyle bir şey varsa sonuna kadar takipçisiyiz, ama tutanakta kumbarayla ilgili bir durum yok,” dedi ve iddianamenin bir an önce hazırlanmasını istedi.
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, operasyonun İSKİ’nin Sazlıdere Barajı’ndaki TOKİ inşaatına yıkım kararı almasıyla bağlantılı olduğu iddialarını yalanladı. Merkez, operasyonun yolsuzluk soruşturması kapsamında olduğunu vurguladı.
Soruşturmanın Arka Planı
Soruşturma, MASAK raporlarına dayanıyor. 12 Ekim 2024’te İmamoğlu’nun Sarıyer’deki bir otelde şüphelilerle yaptığı toplantı öncesi, koruması Çağlar Türkmen’in güvenlik kameralarını bantla kapattığı görüntüler delil olarak sunuldu. Savcılık, Medya A.Ş., Kültür A.Ş., KİPTAŞ ve İSFALT gibi iştiraklerde usulsüz ihaleler yapıldığını, iş insanlarından rüşvet alındığını ve İmamoğlu’nun şirketleri üzerinden kişisel zenginleşme sağlandığını iddia ediyor.Gizli tanık ifadeleri de soruşturmanın temel dayanaklarından. Örneğin, Keleşoğlu Holding’den Fuat Keleş, Beylikdüzü’deki bir projenin ruhsatı için Fatih Keleş’in İmamoğlu’nun talimatıyla 1 milyon dolar rüşvet istediğini öne sürdü.
Yorumlar
Kalan Karakter: