Gazeteci ve sunucu İsmail Küçükkaya, annesi Halise Küçükkaya’nın 30 Haziran 2024’te kalp krizi sonucu vefat etmesiyle yaşadığı derin acıyı, Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan “Annem Sağ Olsun” adlı kitabında tüm samimiyetiyle paylaştı. Annesine olan bağlılığıyla bilinen Küçükkaya, kitabında annesinin son saatlerini, tatilde geçirdikleri anları ve kaybın ardından hissettiği tarifsiz kederi anbean aktararak okurlarıyla duygusal bir bağ kuruyor. Antalya’da bir otelde geçirdikleri tatilin trajik sonu, Küçükkaya’nın hayatının en büyük travması olarak tanımlanıyor.
29 Haziran’da başlayan tatilin ikinci gününde, Halise Küçükkaya’nın sabah erken saatte denize girip bir saat yüzdükten sonra kalp krizi geçirmesi, hem Küçükkaya’yı hem de kamuoyunu derinden etkiledi. Kitap, X platformunda binlerce paylaşım ve yorumla gündem olurken, Küçükkaya’nın annesine veda anlarındaki hassasiyeti, okuyanları gözyaşlarına boğdu. İşte Küçükkaya’nın kitabında anlattığı o acı dolu süreç ve Halise Küçükkaya’nın vefatının detayları.
Halise Küçükkaya’nın son anları
İsmail Küçükkaya, kitabında annesiyle geçirdikleri 29 Haziran Cumartesi gününü detaylıca anlatıyor. Antalya’daki bir otele vardıklarında, annesiyle süit bir odada kalan Küçükkaya, o gün öğleden sonra birlikte denize girdiklerini ve uzun sohbetler ettiklerini belirtiyor. Akşam, Almanya’nın Avrupa Şampiyonası maçını izlerken annesinin Serpil’le yürüyüş yaptığını, gece ise odada oteldeki düğün üzerine esprili bir sohbet gerçekleştirdiklerini yazıyor. Gece 12’de yattıklarında her şey normal görünüyordu. Ancak, Küçükkaya o gece kabuslar gördüğünü ve sabah 08.00’de uyandığında annesini odada bulamadığını anlatıyor. Kahvaltı salonunda ve deniz kenarında annesini ararken, bir ambulans görmesiyle içindeki kötü hissin büyüdüğünü ifade ediyor. Otel görevlisinin “Annenize çok kötü bir şey oldu” demesiyle Küçükkaya, annesinin denizde cansız bulunduğunu öğreniyor ve bu anı “hayatımın en büyük kabusudur” diye tarif ediyor.
Vefatın nedeni: Kalp krizi ve aşırı efor
Halise Küçükkaya’nın vefatına dair detaylar, otelin güvenlik kameraları ve adli tıp incelemesiyle netleşiyor. 06.58’de denize giren Halise Hanım, bir saat boyunca yüzüyor ve 08.00 civarında kalp krizi geçiriyor. Cankurtaranların fark etmesiyle ambulansa alınan Halise Küçükkaya’nın, doktorlar tarafından yapılan ilk muayenede ani ölüm yaşadığı belirleniyor. Küçükkaya, annesinin denizi çok özlediğini ve sabah erken saatte denize girmek istediğini, ancak bir saatlik yüzmenin kalbini yorduğunu belirtiyor. Adli tıp doktoru, ölümün kalp krizinden kaynaklandığını, Birgün Sönmez adlı uzmanın ise “Kalbin ömrü bu kadarmış” dediğini aktarıyor. Küçükkaya, bu durumu “Annem denizi özlemiş, huzur içinde göç etti” diyerek kadere bağladığını ve teselli bulduğunu yazıyor. Ambulansta ve adli tıpta annesine defalarca sarıldığını, saçlarını okşadığını ve güllerle süslenmiş cansız bedenini öptüğünü duygusal bir şekilde anlatıyor.
Küçükkaya’nın kaybı ve kamuoyu yankıları
İsmail Küçükkaya, annesinin vefatından sonra Kütahya Simav’a, babasının yanına defnedilmesini organize ediyor. Antalya Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in desteği ve yakın arkadaşı Kadir Dursun’un varlığı, bu zor süreçte ona güç veriyor. Ancak, gazetecilerin ve kameraların adli tıpta belirmesi, Küçükkaya’yı şaşırtıyor. Kitap, X platformunda büyük bir duygusal etki yarattı; kullanıcılar, “İsmail’in annesine vedası hepimizi ağlattı” gibi yorumlarla destek mesajları paylaştı. Küçükkaya’nın, annesinin eşyalarını videoya çekmesi ve ambulans içindeki fotoğrafları sonradan silmesi, bilinçdışı bir veda çabası olarak değerlendirildi. “Annem Sağ Olsun”, sadece bir kayıp hikayesi değil, aynı zamanda anne-oğul arasındaki sarsılmaz bağı anlatan bir eser olarak okurlardan tam not aldı. Küçükkaya’nın bu süreçte halkla kurduğu samimi bağ, onun gazetecilik kariyerine de yeni bir boyut kattı.
Yorumlar
Kalan Karakter: