Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 21 Mayıs’ta Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmi Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) Türk dünyasındaki önemine vurgu yaptı. “KKTC’nin bulunmadığı bir Türk dünyası aile fotoğrafının her zaman eksik kalacağını düşünüyoruz” diyerek, KKTC’nin TDT’ye tam üye olacağı günleri görmeyi umduğunu belirtti. Erdoğan’ın bu çıkışı, KKTC’nin uluslararası alanda tanınma çabalarına verdiği güçlü desteği bir kez daha gözler önüne serdi.
Zirve, “Doğunun ve Batının Buluşma Noktası” temasıyla düzenlenirken, Erdoğan, TDT’nin küresel arenada parmakla gösterilen bir konuma ulaştığını ve Macaristan’ın teşkilat ile Avrupa arasındaki köprü rolünü önemsediklerini ifade etti. Gazze’deki insani kriz, Rusya-Ukrayna savaşı ve Azerbaycan-Ermenistan barış süreci gibi uluslararası meselelere de değinen Erdoğan, Türk dünyasının barış ve istikrar için ortak sorumluluk taşıdığını vurguladı. İşte zirvedeki konuşmanın öne çıkan detayları.
KKTC’nin TDT’deki yeri ve tam üyelik hedefi
Erdoğan, KKTC’nin 11 Kasım 2022’de TDT’ye gözlemci üye olarak kabul edilmesini tarihi bir adım olarak nitelendirdi ve “Uzak olmayan bir gelecekte KKTC’yi teşkilatımıza tam üye olarak kabul edeceğimiz günleri görmeyi umuyorum” dedi. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın zirveye katılımı, teşkilatın Kıbrıs Türk halkına verdiği desteği simgeliyor. Ancak, Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ın Nisan 2025’te Kıbrıs Rum Kesimi’ne büyükelçi ataması, Ankara’da tartışma yaratmıştı. Erdoğan, bu konuya doğrudan değinmese de, “Kıbrıs’ta yaşanan trajediler, sınırlarımızın ötesini düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyor” diyerek, KKTC’nin izolasyonuna karşı birleşik bir duruş çağrısı yaptı. Diplomatik kaynaklar, Erdoğan’ın bu mesajının, TDT üyelerine KKTC’yi tam üye yapma yönünde bir davet olduğunu belirtiyor.
TDT’nin vizyonu ve Macaristan’ın rolü
Erdoğan, TDT’nin Doğu’nun bilgeliği ile Batı’nın dinamizmini birleştiren bir mirasın taşıyıcısı olduğunu vurguladı. Macaristan’ın TDT’deki gözlemci üyeliği ve Başbakan Viktor Orban’ın ev sahipliği, teşkilatın Avrupa ile bağlarını güçlendiren bir adım olarak öne çıktı. Erdoğan, Macaristan’ın TÜRKSOY’a katılımını teşvik ettiklerini belirterek, kültürel ve ekonomik iş birliğinin önemine dikkat çekti. Zirvede, Budapeşte Bildirisi ve çeşitli anlaşmaların imzalanmasıyla TDT’nin kurumsal yapısının daha da güçlendirilmesi hedefleniyor. Erdoğan, “Teşkilat olarak nice zorluğun ve önyargının üstesinden geldik, bugün parmakla gösterilen bir seviyedeyiz” diyerek, TDT’nin küresel etkisini övdü.
Küresel meselelere Türk dünyası bakışı
Erdoğan, konuşmasında uluslararası krizlere de değindi. Gazze’de yaşanan insani felaketi “modern zamanların en şiddetli trajedisi” olarak nitelendirerek, İsrail’in yayılmacı politikalarına karşı durulması gerektiğini söyledi. Türk dünyasının ateşkes, insani yardım ve Gazze’nin yeniden imarı için katkı sunmasının kritik olduğunu belirtti. Rusya-Ukrayna savaşında adil bir barış için her iki ülkeyle temasların sürdürüleceğini ifade eden Erdoğan, Azerbaycan-Ermenistan barış sürecine de destek verdi. Kafkaslardaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini vurgulayan Erdoğan, Türk dünyasının barış ve istikrar için ortak bir vizyon geliştirmesi gerektiğini dile getirdi. Bu mesajlar, TDT’nin sadece bölgesel değil, küresel bir aktör olma yolunda ilerlediğini gösteriyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: