İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik mali suçlar soruşturması, yeni bir gelişmeyle gündemde. İBB Meclisi İştirakler ve Bağlı Kuruluşlar Komisyon Başkanı Ertan Yıldız, 20 Mayıs’ta ikinci kez etkin pişmanlık kapsamında ifade verdi ve bu kez savcılık, ifadeyi yeterli bularak tahliyesini talep etti. İstanbul Sulh Ceza Hakimliği, Yıldız’ı ev hapsi şartıyla serbest bıraktı. Bu karar, eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 48 şüphelinin yargılandığı davada önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor.
Soruşturma, suç örgütü yöneticiliği, rüşvet, nitelikli dolandırıcılık ve ihaleye fesat karıştırma gibi ağır suçlamalarla sürüyor. Yıldız’ın Bakırköy’deki Capacity AVM’den 5 milyon avro rüşvet istediği iddiasıyla tutuklanması, kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. İkinci ifadesinde ihale usulsüzlükleri ve rüşvet ağına dair detaylar sunduğu belirtilen Yıldız’ın tahliyesi, soruşturmanın seyrine dair yeni tartışmaları beraberinde getirdi. İşte olayın detayları ve Yıldız’ın ifadelerinin perde arkası.
Etkin pişmanlık süreci ve tahliye kararı
Ertan Yıldız, 19 Mart’ta başlayan soruşturmada 21 Mart’ta gözaltına alınmış ve 23 Mart’ta tutuklanmıştı. 11 Mayıs’ta etkin pişmanlık için ilk kez ifade veren Yıldız, İBB’deki ihalelerin İmamoğlu ve yakın çevresine bağlı şirketlere yönlendirildiğini iddia etmiş, ancak savcılık bu ifadeyi “duydum, tahmin ediyorum” gibi belirsiz ifadeler nedeniyle yeterli bulmamıştı. 20 Mayıs’ta Kandıra Cezaevi’nden yeniden savcılığa getirilen Yıldız, ikinci ifadesinde daha somut bilgiler sundu. Savcılık, Yıldız’ın örgüt yapısı, faaliyetler ve olaylara dair samimi beyanlarda bulunduğunu değerlendirerek tahliye talep etti. Hakimlik, “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” ve “irtikap” suçlamaları için ev hapsi şeklinde adli kontrol kararı verdi. Yıldız’ın ifadeleri, Fatih Keleş ve Murat Ongun gibi isimlerle bağlantılı yeni delillerin ortaya çıkmasını sağladı.
İfadelerdeki iddialar ve rüşvet ağı
Yıldız’ın ikinci ifadesinde, İBB’deki mali suçların sistematik bir yapı içinde işlendiğini öne sürdüğü belirtiliyor. Mandarin Otel’den 20 milyon dolar, Six Senses Otel’den 7 milyon dolar rüşvet alındığını iddia eden Yıldız, bu paraların Fatih Keleş üzerinden kontrol edildiğini savundu. Boğaziçi Ön Görünüm bölgesinde tadilat izinlerinin Fatih Keleş ve Yakup Öner aracılığıyla usulsüz şekilde yönetildiğini, Cebeci hafriyat alanlarından gelen sıcak paranın da Keleş ve diğer isimler tarafından kontrol edildiğini belirtti. Yıldız, 2013’te Beylikdüzü’nde İmamoğlu ile tanıştığını, 2019’da İBB iştiraklerinden sorumlu danışman olduğunu ve sisteme uymadığı için baskı gördüğünü ifade etti. Ancak, rüşvet iddialarında somut delil sunamaması, ilk ifadesinin reddedilmesine yol açmıştı. İkinci ifadenin, MASAK raporlarıyla desteklenen tespitlerle örtüştüğü düşünülüyor.
Soruşturmanın arka planı ve tartışmalar
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı 200’ün üzerinde ihalede usulsüzlük iddiasıyla yürütüyor. 19 Mart’ta İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve 23 Mart’ta tutuklanması, davayı siyasi bir tartışma haline getirdi. Yıldız’ın etkin pişmanlık ifadeleri, 11 Mayıs’ta sosyal medyada duyulduktan sonra İmamoğlu’nun avukatları Kemal Polat ve Mehmet Pehlivan’ın baskı uyguladığı iddiasıyla yeni bir soruşturma başlatıldı. Ayrıca, CHP Kadıköy İlçe Başkan Yardımcısı Okan Karamanlı, Yıldız’ın partiden ihracı için dilekçe verdi, ancak bu süreç henüz sonuçlanmadı. Sosyal medyada, Yıldız’ın tahliyesinin soruşturmanın genişlemesine işaret ettiği yorumları yapılırken, bazı kullanıcılar ifadelerin güvenilirliğini sorguladı. Yıldız’ın ev hapsi kararı, soruşturmadaki diğer şüpheliler için de yeni bir aşamayı tetikleyebilir.
Yorumlar
Kalan Karakter: