Tahta kaşığın bakır tencereye değdiği an çıkan tok tını…
Helva kavrulurken mutfağa yayılan o ritmik karıştırma sesi…
Bir de araya karışan dua fısıltıları…
İşte mutfak, yalnızca yemek yapılan bir yer değil; sesin hafızaya dönüştüğü kutsal bir alandır.
Biz bu topraklarda tarifleri yazıyla değil, sesle öğrendik.
“Bir göz kararı koy” derken ölçüyü,
“Rengi dönene kadar” derken zamanı,
“Sesini dinle” derken yemeğin ruhunu öğrettiler bize.
Çünkü Anadolu’da yemek pişirmek, dinlemeyi bilmektir.
Kaynamaya başlayan çorbanın sabırsızlığını,
Kavrulan unun sabrını,
Helvanın kıvama geldiğinde çıkardığı o ağırbaşlı sesi…
Ses, burada bir uyarıdır.
Ses, bir rehberdir.
Ses, yemeğin dile gelmiş hâlidir.
Bugün modern mutfaklarda tarifler sessizdir.
Gramlar, dereceler, dakikalar konuşur.
Ama eski mutfaklarda insan konuşur, yemek cevap verir.
Bir ninenin “Dur, oldu bu” demesi bir termometreden daha kesindir.
Çünkü o ses, sadece yemeği değil;
kaç kış gördüğünü, kaç yokluk yaşadığını, kaç bayram geçirdiğini de taşır.
Bu yüzden mutfak mirası, yalnızca tarif değildir.
Bir tonlama, bir susuş, bir dua arasına sıkışmış kelimedir.
Ses kaybolduğunda, tarif hâlâ yapılabilir;
ama hafıza eksik kalır.
SESİ DİNLENEN UN HELVASI
(Yasın, paylaşmanın ve hatırlamanın yemeği)
Malzemeler
2 su bardağı un
125 g tereyağı
1 su bardağı toz şeker
1,5 su bardağı su
Bir tutam sabır
Hazırlık
1. Tencereye tereyağını al. Sessiz ol. Yağ erirken çıkardığı sesi dinle.
2. Unu ekle. Kaşığı tencereye vurma; sür.
3. Kavururken rengine değil, sesine odaklan.
Un, önce fısıldar. Sonra ağırlaşır.
4. Şerbeti dökerken acele etme. Bu an bir duaya benzer.
5. Karıştır. Helva koyulaştığında çıkan o tok ses, “tamam” der sana.
Bu helva; ölümden sonra, doğumdan önce, dua niyetine yapılır.
Çünkü sesi olan yemek, yalnız yenmez.
Bazı tarifler yazıyla yaşar.
Bazıları sesle…
Ama en kıymetlileri, bir insanın sesinde saklı kalır.
Bugün hâlâ bir yemeği yaparken “ninem böyle yapardı” diyorsak,
O ses hâlâ mutfağımızda yaşıyor demektir.
Ve mutfak,
sessizleştiği gün kültürünü kaybeder.
Ve .... Yemek, dinlemeyi bilenler içindir.
Sesini duymadığın yemeğin ruhunu da bilemezsin....
Sevgiyle...
Yorumlar
Kalan Karakter: